Ciddiyet; somurtkanlık, suratsızlık, tatsız tuzsuzluk, gerginlik, sinirlilik, sevimsizlik değildir. Bir kişi esprili biri olup aynı zamanda ciddi bir yönetici olabilir.
İçimizdeki çocuğu kilitlemeden de ciddi olabiliriz.
Ciddiyet en başta sorumluluktur, kararlılıktır ve tutarlılıktır, ne istediğini bilmektir; pespayeleşmemektir, lümpenleşmemektir.
Ciddiyet; ilkeli olmaktır, her şeyin yeri ve zamanı olduğunun bilinciyle hareket etmektir; karşımızdakini ilgiyle ve sakin bir şekilde dinlemek ve dürüst davranmaktır.
Ciddiyet, ilişkilere sağlamlık kazandırır, güven verir. Ölçülü bir ciddiyet zamanı ve enerjiyi doğru kullanmamızı sağlar.
Kötü olan, sahte olan, ahmakça olan ciddiyet değil; ciddiyetçiliktir.
Ciddiyetçilik dar kafalı hatta boş kafalı kişilerin sığınağıdır. Bunlar akıllı ve yaratıcı olmadıkları için “Ağır abi” ayaklarına yatarlar.
Ciddiyetçiler zihinsel özürlüdür, çapsızdır, bilgisizdir, hayal güçleri sıfırlanmıştır. Bunlar ciddi değildir, ciddiyet oyunu oynayan sinsi, kurnaz ve hileci yaratıklardır.
Zayıf akıllılar, sonradan görmeler, liyakatsizler ciddiyetçi olurlar. Bir makama gelebilmek ya da bulundukları makamda kalabilmek için takla atarlar ve her türlü ahlaki değerleri çürütürler ama ciddi yönetici sahtekarlığından vazgeçmezler.
Hiç hak etmedikleri makamlara getirilen bu liyakatsizler ciddiyetçiliğe dört elle sarılırlar. Önce kılık kıyafetlerini değiştirirler, sonra ses tonları, vurguları ve mimikleri değişir.
Bu tiplerin tek bir amacı vardır: Kendilerini o makama getiren kişiye ya da kişilere yaranmak ve onların gözüne girerek o makamda uzun yıllar kalabilmek.
Ciddiyetçilerin ilkesi, planı programı, amacı ve hedefi yoktur. Üst makamda oturanlara yaranmak için her türlü şaklabanlığı yapan bu kişiler, emri altında çalışanlara karşı son derece ciddi ve baskıcı olurlar.
Ciddiyetçilik surata örtülen siyah bir tüldür. Geri bıraktırılmış ülkelerde çok işe yarayan çok kullanışlı bir hiledir.
Ben, çözüm üretmek ve başarmak için ölçülü bir ciddiyetin gerekli olduğuna inananlardanım. Sorumluluğunu aldığım işin büyüklüğüne küçüklüğüne bakmam; aynı çabayı gösteririm ve kula minnet eylemem.