Düşünce Özgürlüğü

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Bazı düşünceleri benimsemek ya da onlara karşı olmak, bir şeye inandığımızı ya da inanmadığımızı ifade etmek ceza yaptırımlarına yol açıyorsa o ülkede düşünce özgür değildir.

   Eğer düşünce özgür olacaksa bunun ilk koşulu düşünceyi açıklamaya karşı konmuş olan ceza yasalarının kaldırılmasıdır. Ülkelerin pek çoğu henüz bu düzeye ulaşamamıştır. Bazı düşünceler mevcut rejime çok aykırı, çok korkunç, çok ahlaksızca geliyor ve en ağır şekilde cezalandırılıyor. Genel hoşgörü ilkesi siyasal iktidarlar için geçerli değil. 

   Düşünce özgürlüğüne engel olan ekonomik cezalar, yasal cezalardan daha büyük sorunlara yol açıyor. Bir düşüncenin açıklanması insanın geçimini kazanmasını olanaksız kılıyorsa düşüncenin özgür olmadığı açıktır.

   Eğer bir düşünce inançlar arası rekabete açıksa, tüm inançlar korkusuzca ifade edilebiliyorsa ve hiçbir yasal ya da parasal kayba yol açmıyorsa düşünce özgürdür diyebiliriz. Bu ideal, geri bıraktırılmış ülkelerde gerçekleşmez. Ekonomik durumu iyi olmayan insanlar, dinsel inançları konusunda açık sözlü olmaya cesaret edemezler.

   Siyasal iktidar, düşüncelerini beğenmediği kişileri açlığa mahkum eder. Bu insanlar damgalanır ve iş bulmaları neredeyse olanaksızdır. Demokrasinin ve hukuk sisteminin bozulduğu ülkelerde bir işe eleman alınırken o işe uygun olup olmadığına bakılmaz. Onun dinsel, siyasal ve ahlaki takıntıları dikkate alınır. Siyasal rejimin uygulamalarına muhalif olan bir kişi zulme uğrar.

   İnsanların çoğu din ve politika konularında eleştirel bir yaklaşım yerine dogmatik bir inanca bağlı olmaya kendilerini zorunlu hissediyorlar. Eğer bu konularda insanlara bilimsel bir düşünce yapısı benimsetilebilseydi dünyamızdaki kötülüklerin onda dokuzuna çare bulunabilirdi. Savaşlar da biterdi; çünkü taraflar hataların karşılıklı olduğunu görürdü ve zulüm sona ererdi.

   İnsanlar politikanın önemi hakkındaki fanatik inançlarını devam ettirdikleri sürece özgür düşünemezler. Siyasal iktidar özgürce düşünen, sorgulayan insanlardan rahatsız olur; çünkü düşünen ve sorgulayan insanları yönetmek zordur. Platon’un dediği gibi yalnızca yöneticiler düşünmeli, geri kalanlar itaat ederek liderlerini izlemelidirler.

   Farklı görüşlere fırsat eşitliği sağlanmadan düşünce özgürlüğü var olamaz. Çare, bilimsel bakış açısını benimsemek ve yaygınlaştırmaktır. Bilimsel görüş, insanlığı yeni baştan şekillendirebilir ve tüm sıkıntılarımıza bir çıkış yolu sağlar.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Düşünce Özgürlüğü
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.