Utanma Duygusunu Yitiren İnsan Korkunçlaşır
Balıkçılar tuttukları yengeçleri içine koyduklar sepetin kapağını kapatmazlar çünkü sepetlerden biri yukarı doğru tırmanmaya başlarsa ikinci bir yengeç onun arkasından tırmanır ve onu aşağı doğru çeker.
Bazı insanlar da yengeçler gibidir. İçlerinden birilerinin kurtulmasına, kendilerinden ayrılmasına katlanamazlar. İnsan insanın kurdudur. diyen Thomas Hobbes haklı galiba.
Öküzler konuşabilseydi sohbet konuları yem üzerine olurdu. Yemin dışındaki her sohbeti gereksiz bulurlardı.
Sadece midelerini doyurmak ve çiftleşmek için yaşayan insanlar öküzlerden farksızdırlar.
İnsan ne ise o olduğunu reddeden tek varlıktır. Kendini gerçekleştirmeye ve geçmeye çalışır. Zekası ile kendi ateşini yakar.
İyi insan güzel söz söyleyen değil, söylediklerini yapan ve yapabileceklerini söyleyendir.
İnsanlar makamlarda tanınır. İnsanların karakterlerini test etmek istiyorsanız ona yetki verin. Bazı insanlar bazen insandır, bazıları da hiç insan değildir.
Dünyada hiçbir şey insan kadar yükselemez ve onun kadar alçalamaz. Ucuz insanlar üzerinde kurduğunuz hayaller size pahalıya patlar.
İnsanlar ikiye ayrılır; İş yapanlar ve yapılan işten kendilerine kredi çıkaranlar.
Ben birinci grupta yer aldım çünkü bu grupta diğerinden daha az çirkeflik var.
Bir insanın yüzünde taşıdığı ifade sırtındaki giysiden daha önemlidir. Ne insanlar gördüm üzerlerinde giysi yok, ne giysiler gördüm içlerinde insan yok.
Bazı insanların kötü olmaları artık beni şaşırtmıyor ama kötülüklerinden utanmadıklarını görünce dehşete kapılıyorum. Utanma duygusunu yitiren insan korkunçlaşıyor.
Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik ama insan gibi yaşamayı bir türlü öğrenemiyoruz. Oysa her zaman kahraman olamayız ama her zaman insan olabiliriz… “Ben Kalender Meşrebim Ama Güzel Çirkin Ararım” Kitabından
—————–
Saygısızlığa Katlanamam
Platon, “Saygı olan yerde korku olur ama korku olan yerde saygı olmaz,”der.
Saygı, korkmak ya da çekinmek değildir, bir insanı olduğu gibi görebilme yeteneğidir. Saygı koşulsuz kabuldür.
İyi insan, kendisine hiçbir çıkar sağlayamayacak kişilere karşı da saygıda kusur etmez. Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir ama saygı duymak zorundadır.
Saygı, saygıyı davet eder. İnsan, iyi davranışın ve nezaketin karşısında saygıyla eğilir.
Saygı, düşman yaratmadan sözünü söyleyebilmektir. Bu anlamda saygı bir tür akıl okumasıdır. Hiç kimse sizin izniniz olmadan sizi değersiz hissettiremez.
Saygı, büyüklerle küçükler arasındaki uçurumu kapatır. Çocuklara saygıyı öğretmenin en iyi yolu onlara saygı göstermektir.
E. Zola, “Saygı olmayan yerde aşk da olmaz.”der. Saygısız biriyle aynı hayatı paylaşmak işkence çekmektir. Saygı, sevginin de ön koşuludur.
Saygı parayla değil bilgiyle, hoşgörüyle, içtenlikle, dürüstlükle ve çalışkanlıkla kazanılır. İşini çok iyi yapan ve kendisine saygı duyabilen kişiye diğer insanlar da saygı duyarlar.
Düşüncelere saygı gösterilmez, saygı insanlara gösterilir. Düşünceler konuşmak, tartışmak içindir.
Söylediği bir şeyi yapamayan ya da yapamayacağı bir şeyi söyleyen kişi yalancıdır. Yalancılara saygı duyulmaz.
Özgürlüğün olmadığı toplumlarda dalkavukluk, çakallık, kurnazlık, yalamacılık vardır ama asla saygı yoktur.
Saygı, düzenin anahtarıdır. Saygının bulunmadığı toplumlarda yaşam sürdürülemez. İnsana, bilime, sanata saygı duyulmayan toplumlar çürür ve çöker.
Saygı görmek adına sosyal konumları zayıf olan insanlardan uzak duran kişi, yenilgiden korktuğu için düşmandan saklanan kişi kadar sefildir ve eleştiriyi hak eder. Böyle insanlara saygı duyulmaz. Kibirli insanlar da saygıya layık değillerdir.
Her türlü sıkıntıya katlanabilirim ama saygısızlığa katlanamam. Siz de katlanmayın. “Gölge Etme Başka İhsan İstemem” kitabından