Demirciler ve Madeni İşler Sanatkârları Odası (I)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Demirci ustalarının çok yetenekli ve yaratıcı özelliklerinin yüksek olduğunu biliyoruz. Demir, çelik ve benzeri metal parçaları, deriden yapılmış katlanır körüğü ile kömür ocağında kızdırılırdı. Tavı gelen bu kızgın parça örsün üzerinde çekiç ve tokmak darbeleriyle dövülürken, örsten çıkan seslerin nağmeleri oldukça ritmikti.

Metal parçasından çıkan kıvılcımlar etrafa şimşek çakarcasına dağılırdı. Kızgın metali el makası ile kağıt gibi kesip, onu şekilden şekle sokar, gerektiğinde kara kaynak denilen yöntemle iki parçayı birbirine kaynatıp eklerlerdi. Kaynatılmış olan bu parçayı elinize aldığınızda, ek yerini bulmanız mümkün değildi.

Yaptıkları bütün işlerde zekâsını kullanıp, sevgisini de katarak, alın teriyle kazandıkları her kuruş onlara analarının ak sütü gibi helaldi. Demirci ustaları soğuk ve sıcak demirci diye ikiye ayrılırdı. Öküz veya manda koşumlu arabalar ile at koşumlu talika ve yaylı arabaları imal edenlere Arabacı, düz pulluk, beygir pulluğu ya da dönerli pulluğu imal edenlere Pullukçu, karasaban, kazma, çapa, çepin, tırmık, nacak, keser, tara, nal, diren v.s. gibi aletleri yapanlara da Demirci denirdi. Aslında bu isim hepsinin genel adı idi. Çünkü Demirci ustası denildiği zaman “Ustalık” paha biçilmez bir unvandı.

1950’li yılın bir sömestri tatilinde İstiklal Caddesindeki Demirci A. Niyazi Demiryürek’e çırak olarak girmiştim. Ömrümün ilk meslek eğitimi ve disiplinli yaşamı burada başlamıştı. Sabahın erken saatlerinde dükkâna gider, dükkânın açılmasını beklerdim. Dükkân açılır, temizlik tarafımdan yapılırdı. Ocak hazırlandıktan sonra işe devam edilirdi. Onları çalışırken izlemek bana büyük bir zevk verirdi. Bir elinde kıskaç ve ucunda kızarmış demir parçası ile diğer elinde çekiçle işaret ettiği yere vuran ustaya, kalfa da tokmağı ile yardım eder ve olanca gücüyle vururdu. Bazen tokmak vuran iki kişi olduğunda, üçlü elden çıkan çekiç ve tokmak seslerine doyum olmazdı. Terleri alınlarında tomurcuk olur, şakaklarından akardı. Soluklanmak için çay molası verildiğinde, Tütüncüler Kahvesini işleten Mustafa Bilgiç amcanın mekânından çay ve kahveleri askı içinde ben getirirdim. Onlar çaylarını içerken, biz çıraklar onların yanında çay içmezdik.

Geçen zaman içinde ustanın küçük oğlu Bingöl ağabeyden körük çekmeyi öğrenmiştim. O çiftli körüğü çekerken, Çerkez mızıkası gibi bir sağa, bir sola yalpa yapar, sanayi kömürüyle yanan ocak içindeki demir parçası nar gibi kızarırdı. Örsün üzerine maşa yardımıyla konulan metal paçasına çekiç ve tokmakla vuruşlar başladığında körük çekilmez, parçanın tekrar ocağa konulması beklenirdi.

Hayvan koşumlu tatar arabaları 2-3 günde imal edilirdi. Bu arabaların önce dingilleri başta olmak üzere bütün demir aksamları yapılırken, en keyifli ve de özenli yeri çamparaları döverken olurdu. Çünkü her ustanın çampara sesi kendine has olurdu. Ağaç aksamlarında ise tekerleği yaparken başlık denilen poyranın bulunduğu göbeğe 12 tane parmaklık, bu parmaklıkları çevreleyen 6 adet espit takılırdı.

Bu tekerleğin balans ayarı yapıldıktan sonra üstüne daire şeklinde şına demiri çakılırdı. Her türlü aksamı yapılıp araba tamamlandıktan sonra, at koşumlu araba ise, ön dingilin orta noktasına şeytan kantarı takılar çekilir, bu testlerde Yağcı Mustafa’nın arabaları 6-7 kg çektiğinde o araba hareket ederdi. Bu durum o aracın balans ayarının ne kadar mükemmel ve de hafif olduğunu gösterirdi.

 

Süleyman Süer’in Bilecik Caddesindeki işyerinde imal ettiği döner pulluklarla bir görüntü. Resimdekiler (soldan itibaren) Davut Ergüç, Hayati Yaman, İsmail Eriş, Abdullah Süer, Şükrü Çapalı, arada gözüken komşuları Naim Efendi, Mustafa Suna ve Süleyman Süer. (Fotoğraf kaynağı: Abdullah Süer-Yıl: 1959)

Bu işlemler bittikten arabaya atlar koşulur, Cumhuriyet Caddesinde tur atılarak test edilirdi. Çampara sesinden bu aracın hangi ustaya ait olduğu bilinirdi. Sonunda boyaya gönderilir ve ondan sonra sipariş veren müşterisine teslim edilirdi. Müşterinin çıraklara şerbetlik vermesi de adetten sayılırdı. Her günün sonunda önce usta elini yüzünü yıkamak için çeşmeye gider temizlenirdi. Onu en kıdemli kalfa takip eder, sonunda çıraklar bu temizliğini yaparlardı. Şayet günlerden cumartesi ise, iş 15.00 de paydos edilir, dükkânın zemini toprak olduğu için çamur olana dek su ile ıslatılırdı. Her salı günü akşamı haftalıklarımızı ustalar verirdi.

1950’li yılların demirci ustaları sırasıyla MehmetTeker, Necip Çevik, Ekşi Kızılcıkların Mustafa, Feyzi Hanlı, Fehmi Yorgancı, Seyitali Demircioğlu, Hasan ve Mehmet Bıçak, Abdullah Çapalı, Ahmet Pazarcık, Niyazi Demiryürek, Emin Sıkılar, Yağcı Mustafa Saraçoğlu, Mustafa Bıçak, Mustafa Akdümbek, Fehim Manaş, Sabri Elagöz, Hüseyin Beysel, Osman Ateş, Ali Çomçom, Süleyman Süer, Hüseyin Bıçak ve İlyas Geyik ’ti.

50 – 60 yıl öncesi bütün ustalarımızın o günkü iş yeri adresleri,

soyadı sırasına göre aşağıdaki gibiydi.

Mustafa Akdümbek (Ulucami Mahallesi Akdümbek Sokak, Ulucami Yanı No:22)

Sami Alpat (Yılmaz Mahallesi İnegöl Caddesi No:62)

Muzaffer Alpat (Bursa Caddesi No:16)

Naim Aslıtürk (Bursa Caddesi)

Osman Ateş (İstiklal Caddesi Ulucami Karşısı No:35)

Kazım Aydemir (Bilecik Caddesi No:36)

Nazmi Bal (Sanayi Çarşısı Bila No)

Osman Belli (Bilecik Caddesi No:36)

Hüseyin Beysel (İstiklal Caddesi No:12)

Hasan Bıçak (Cumhuriyet Caddesi)

Mehmet Bıçak (Cumhuriyet Caddesi)

Mustafa Bıçak (Eski Tahıl Arkası)

Hüseyin Bıçak (Eski Tahıl Arkası)

Ali Çomçom(Hıdırbali Mah. Mescit Sokak No:22/A)

Ali Çekil (İnegöl Caddesi No:54/D)

Kenan Çini (Gündoğan Mah. Çeşme Sokak No32/A)

Halil Cesur (Gündoğan Mah. Çeşme Sok. No:44/A)

Necip Çevik (Cumhuriyet Caddesi No:22)

Abdullah Çapalı (Bilecik Caddesi Bila No)

Şaban Çapalı (Bilecik Caddesi No:40)

Şükrü Çapalı (Bilecik Caddesi Bila No)

Hasan Demirel (İstanbul Garajı Bila No)

Seyitali Demircioğlu (Hacı Hasan Sokak)

A. Niyazi Demiryürek (İstiklal Caddesi No:31)

İbrahim Demiryürek (İnegöl Caddesi No:18)

Yusuf Dereköylü (Bursa Caddesi)

Sabri Elagöz (Hıdırbali Mah. Mescit Sokak No:17)

Mustafa Ekşikızılcık (Cumhuriyet Caddesi)

Sami Elagöz (Hıdırbali Mahallesi Mescit Sokak No:6)

Feyzi Hanlı (Yenigün Mah. Kozdere Caddesi No:2)

İsmail Hanlı (Yenigün Mah. Kozdere Caddesi No:4)

İlyas Geyik (Eski Tahıl Arkası)

Mehmet Güleç (Sanayi Çarşısı)

Mustafa Gürel (Sanayi Çarşısı No:51)

Mehmet Gürel (Sanayi Çarşısı No:51/B)

Mustafa Kaytancı (Kurtuluş Mah. İznik Cad. No:12)

Ali Kenar (Sanayi Çarşısı)

Osman Kırdem(Bilecik Caddesi)

İsa Kıryak (Bilecik Caddesi)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Demirciler ve Madeni İşler Sanatkârları Odası (I)

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.