Hayata genel olarak romantik bir yerden bakıp, olayları film senaryosu tadında yorumlama eğiliminde oluyorum bazen.
Sıklığını bilmediğim bir periyotla gelen bu dönemlerde insanlara ve olaylara yaklaşım tarzım çok kırılmama sebep oluyor.
Bu yüzden yıllar içinde kendimce geliştirdiğim bir savunma mekanizması var.
Böyle zamanlarda kendimle diyaloglarımı sert ve gerçekçi, hatta çoğunlukla kırıcı hale getiriyorum.
Sonradan ve başkaları tarafından kırılmaktansa, kendimi kırmak daha iyi geliyor sanırım.
Bu aralar yine romantik bir eğilimde olduğumdan, dilim ister istemez sertleşti.
Hepimizin kendine göre savunma mekanizmaları vardır. Çünkü hepimizin kendini korumaya ihtiyacı var.
Hal böyle olunca insan ilişkilerini yönetmek de başlı başına büyük bir iş oluyor.
Kimsenin çizgisine basmadan, kendi çizgilerini korumak, ince ip üstünde yürümeye benziyor. Bazı insanlar olmazsa olmazdır hayatımızda, bazıları yoklukları yada varlıkları bir şey değiştirmez, bazılarıysa olmasa çok daha iyi diyebiliriz.
Neye göre izin veriyoruz insanların hayatımızda kapladıkları alana?
Her insan bir öğretmen mi gerçekten hayatımız için?
İyi ya da kötü ne varsa yaşattıkları, kabul edebiliyor muyuz?
Zamanı dolmuş ilişkileri bitirmek zor olsa da mecburiyet değil mi?
Eğer öyleyse neden canımız acıyor bunu yaparken, ya da sırf kesip atmak zor diye kalıcı olarak acıya izin vermek doğru mu?
Bence insanları hasta eden, hatta ölümlerine dolaylı olarak yol açan şey insanlarla ilişkileri.
Mesafeleri ve görünmez çizgileri korumak çok önemli.
Çok muhabbet tez ayrılık getirir demiş atalarımız. Her zamanki gibi çok haklılar.
Fazla samimiyet sınır ihlallerini beraberinde getiriyor gerçekten. Dolayısıyla ayrılık kaçınılmaz.
Hiçbir insan ilişkisi çizgilerin silineceği bir yakınlığa gelmemeli diye düşünüyorum.
Evet, bunun sonucu bir miktar yalnızlık. O yüzden insanın ilk ve en sağlam temelli ilişkisi kendiyle olmalı.
Kendiyle ilişkisi iyi olan yalnız hissetmez çünkü.
Her ilişkinin bir ömrü var. Hayatımızdaki insanların değişmesi kaçınılmaz.
Ama kendimizle ilişkimiz ömür boyu.
Hasta olmak istemiyorsak, kendimizi sevmek ve önceliği kendimize vermek zorundayız.