Rahmetli babam, çalışarak zengin olunamayacağını anlatmak için: “Alın teriyle yağlı pilav yenmez.” derdi.
Yağlı pilav yiyebilmek için zengin olmak gerekiyordu.
Peki, nasıl zengin olacağız? Zengin olmanın yolları nelerdir?
Rahmetli babam, bu soruların yanıtlarını bilmiyordu ama ben biliyorum.
Şimdi size zengin olmanın püf noktalarını anlatacağım. Kaleminizi defterinizi çıkarın, kitabımı çizik içinde bırakmayın.
Hazırsanız başlayalım:
Zengin olmanın iki yolu vardır:
Birinci yol; zekâ ile yaratıcılıkla, değer üretmekle, icat yapmakla mümkün olabilir. Çok uzun ve kahırlı bir yoldur. Çok çalışmayı, sayısız deney yapmayı hatta bir ömür harcamayı gerektirir. Bu yolla zengin olanlar, telef olanların ancak binde biridir.
Buluş yaparak zengin olanlar arasında Edison adını vereyim de durum daha iyi anlaşılsın. Edison’un elektrikle ilgili patent sayısının beş yüzü aştığı söylenir. Edison şanslıdır; buluşlarının karşılığını alabilen ender bilim insanlarındandır.
Bizim ülkemiz gibi geri bıraktırılmış ülkeler için birinci yol tümüyle kapalıdır. Biz,” İcat çıkarma.” diye deyim üretmiş bir ulusun taklitçi evlatlarıyız. Devletimizin resmi görüşü de budur. Eski bir bakanımız çıkıp: “Biz ara eleman ülkesiyiz, bizden mucit çıkmaz.” demedi mi?
Biz, ikinci yolun yolcuları olabiliriz:
İkinci yol zekâ, emek, araştırma, değer üretme, binlerce deney yapma gibi sıkıntılı çabaları gerektirmez. Bu yolla zengin olmak için biraz kurnazlık, biraz yalamalık, hırsızlık, yolsuzluk, kayırma, vergi kaçırma, adamını ya da madamını bulma, hırsızlık yapma, yalan söyleme, masumları tehdit etme gibi yöntemler yeter de artar bile.
İkinci yolun halk arasındaki adı “Hap yap para kap.” yoludur; denenmiştir ve başarı oranı neredeyse yüzde yüzdür.
Birinci yolun kapalı olması bizim için sorun değildir çünkü biz böyle uzun ve sıkıntı veren bir yolu zaten kullanmayız.
Hiç kullanmadığımız yolla ilgili tavsiyelerde bulunamam ama ikinci yolla ilgili çok etkili yöntemler buldum. Şimdi bu yöntemleri sizinle paylaşıyorum. Hayır dualarınızı eksik etmezseniz sevinirim.
İşte size zengin olmanın altın kuralları:
Her devrin adamı olun. Hangi siyasi parti iktidardaysa o partiye derhal üye olun.
İktidara başka bir parti geçerse hemen partinizi değiştirin.
Ülkemizde bu stratejiyi en iyi uygulayanlar sağcılardır; hiç beceremeyenler ise solculardır.
Çalışmayın, çalıştırın. İşçinin emeğini, mühendisin bilgisini, araştırmacının konusunu çalın.
Ticaret yapın; zenginliğin onda dokuzu ticaret, ticaretin onda dokuzu da cesarettir. Esnaflık yapın; alın ve satın; vergi ödemek için affı bekleyin, hiç ödemeseniz de olur.
Bulunduğunuz kabın şeklini alın; omurgasız olun. Zenginliğe giden her yolun meşru olduğunu sakın unutmayın.
Yalan söyleyin, kendinize acındırın, yoksul taklidi yapın ama kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyin. Pintilik ve cömertlik yapacağınız zamanı ve kişileri iyi bilin.
Acımayı, paylaşmayı, hakkı, hukuku, vicdanı askıya alın. Zengin olmak için erdem uygunsuz bir aksesuardır; onu hemen çıkarıp bir köşeye bırakın.
Şeytana pabucu ters giydirin; şeytanın bile aklına gelmeyecek hileler yapın. Adalarda şirket kurun.
İyiyseniz, merhametliyseniz, cömertseniz, adaletliyseniz, yalan söylemeyi beceremiyorsanız zengin olamazsınız.
Gelirinizi değil, giderlerinizi iyi yönetin. Bankalarla iş yapmayın; bankalar batırır.
Siyasetin ve tarikatların içinde olun. Din işlerinde her zaman iyi para vardır; din ticareti yapın.
Solcular gibi lider olacağım diye oranızı buranızı yırtmayın. Çalmayı seven ve sizin de çalmanızı sağlayan bir lider bulun. Birlikte çaldığınız kişi ya da kişiler sizin suç ortaklarınızdır. Suç ortakları birbirlerini asla ele vermezler.
Yoksullardan uzaklaşın; onlarla vakit kaybetmeyin ama zenginlerle iletişim kurmanın bir yolunu mutlaka bulun. “geç Zengine dokun da geç, fakire sakın da.”diyen atalarımızı dinleyin.
Zengin biriyle evlenin. Babanın zengin olmaması senin suçun değildir ama kayınbaban zengin değilse bu senin suçundur. “İki gönül bir olursa samanlık seyran olur.”gibi sözlere kulak asmayın. “İki çıplak bir hamamda yakışır.”
Bu ülkede sakın solcu olmayın; bilim insanı ve sanatçı olmayı akılınıza bile getirmeyin.
Zeki, yaratıcı, duygusal, duyarlı biriysen zengin olma şansın sıfır bile değildir. Türkiye, değerli insanların değil önemli insanların ülkesidir.
Solcular için bu yol senin için tümüyle kapalıdır ama gözaltına alınma yolları, hapishaneye giden yollar, işkence yolları, katledilme yolları, açlık ve huzursuzluk yolları ardına kadar açıktır.
Bu söylediklerim yeterli olmadı mı? Sizi ikna edemedim mi? Hala tereddütlü müsünüz?
O zaman şu yolu deneyin:
Dağlara, bayırlara çıkın, düze inin, ovalara uğrayın ve öküzlerin yediği zararsız bir otlar bulun. Bu otlardan beş altı kamyon toplayın. Topladığınız bu otları kurutup öğütüp lüks şişelere doldurun.
Şişelerin üzerine şöyle bir söz yazabilirsiniz:
“Doğadan gelen mucize!”
Bu otun baş ağrısından kansere kadar her şeye iyi geldiğini, aynı zamanda her kötülükten koruduğunu, seks gücünü artırdığını, kellikten koruduğunu, sayısalda şansı artırdığını, en az on yaş gençleştirdiğini, bekârların kısmetini ayağına getirdiğini belirtin.
Kısa sürede satış rekorları kurup şubeler açarsınız. Böylece bir titan zinciri oluşturmuş olursunuz. Kesin tutar, belki tutar, tutabilir yani.
Zengin olmanın yollarını hala kavrayamadınız mı?
Benim gibi yoksul birinden tavsiye alırsanız olacağı budur.
Yine rahmetli babamın dediği gibi.
“Kelin ilacı olsa kendi başına sürer.”