Dezenformasyon, Fransızca kökenli bir sözcük. Türkçemizde; “Bilgi kirliliği”, “Çarpıtılmış bilgi” anlamlarını karşılıyor. Bizim siyasetçilerimiz ve az gelişmiş aydınlarımız, sözcüğün Türkçe karşılığını kullanmıyorlar. “Dezenformasyon” demek onlara daha fiyakalı geliyor.
Siyasal iktidarlar; hukuksuz uygulamalarını, adaletsizliklerini, yolsuzluklarını ve yaptığı ayrımcılıkları örtbas etmek için bilgi kirliliğine başvururlar.
Dezenformasyon, sadece eksik ya da yanlış bilgi vermek değildir. Buradaki esas amaç, kasıtlı bilgilerle insanların beyinlerini yıkamak ve onları güç odaklarının istediği şekilde yönlendirmektir.
Dezenformasyon ağının en önemli parçası yazılı ve görsel basındır. Yolsuzluk batağına saplanmış siyasal iktidarlar, varlıklarını sürdürmek ve hesap vermekten kurtulmak için yandaş medya oluşturur.
Yandaş medya patronları ve onun tetikçileri, bireyin doğru bilgi edinme hakkına engel olmak için yalan ve yanlış bilgi pompalamaya başlarlar. Verdikleri bilgi ya çarpıtılmıştır ya da uydurmadır. Halk, olmayan bir şeye inandırılır.
Yandaş medya, siyasal iktidarlar tarafından beslenir, iktidarın sağlayabileceği tüm olanaklardan ve ayrıcalıklardan yararlanır. Bu medyanın doğru haber verme gibi bir derdi yoktur. Biricik görevi bilgileri çarpıtmak, bilgi kirliliği yaratmak ve muhalifleri şeytanlaştırmaktır.
Geri bıraktırılmış ülkelerin insanları gördükleri, duydukları ve okudukları bilgilerin kaynağını merak etmez. Bu bilgileri denetlemez, sorgulamaz. İşte bu yüzden politik çıkar elde etmek isteyen güç odaklarının tuzağına düşer.
Dezenformasyonun asıl amacı, kasıtlı ve yanlış bilgiler vermek suretiyle yurttaşları bilgisizleştirmektir. Eksik ve yanlış bilgilerle manipüle edilen insanlar, neyin doğru neyin yalan olduğunu anlamakta zorluk çekerler.
Siyasal iktidarların kuklası durumuna gelen medya, etik kurallara aldırış etmeden muhalifleri hedef gösterir ve onların yaşamlarını tehlikeye sokar.
Dezenformasyon nedeniyle ortaya çıkan kaos ortamı, hesap vermekten kaçan siyasi iktidarların işini kolaylaştırır. Çarpıtılmış bilgilerle huzuru kaçan yurttaş, yine tuzağa düşerek iktidarın baskılarına boyun eğer.