Hayvan olmak için dört ayak mı lazım?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Evcil hayvanı olanlar ve olmayanlar…

Hayvanları sevenler ve sevmeyenler…

Hayvanlardan korkanlar ve korkmayanlar…

Hayatta her şeyde olduğu gibi bu konuda da en az iki taraf var.

Herhangi bir konuda toplumsal uzlaşıyı sağlamak için, hatta bireysel uzlaşı için de gerekli olan ilk şey dinlemeyi başarmak bence.

Sessiz kalmak anlamında demiyorum. Duyabilmekten bahsediyorum.

Bunun için saygıyı bilmek gerekiyor önce. Saygıyı bilmeyen ya da unutmuş olan bir toplumda hangi konuda bir uzlaşı mümkün olabilir ki?

Şimdi sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili savaş var resmen.

Sevenler ve korkanlar arasında. Birileri de bunun üzerinden içsel nefretini, öfkesini ve sevgisizliğini tatmin etmek için korkanları kullanıyor tabi o kısım ayrı.

Herkes bağırıyor. Kimse karşısındakini duymuyor.

Korkacak ne var canım demek kolay. Ancak korku mantıklı olmak zorunda değil. Her şeyden önce korku, bir duygu. Mantık aramak en büyük mantıksızlık.

Sevdiğini ve koruduğunu söyleyenlerin kaçı gerçekten bir hayvana bakım vermiş merak ediyorum doğrusu. Ancak herkes atıp tutuyor.

Çözüm bulması gereken merciler ise oturmuş savaşı izliyor. Buldukları çözüme değinmiyorum bile. Çünkü bunun bir çözüm olduğunu düşünmek en kibar tabirle vicdansızlık.

Ancak ortada gerçek bir problem varsa ortak kararlar verilmesi gerekiyor.

Tarafların kendini ifade edebilmesi ve dinlendiğinden emin olması önemli.

İnsan yüzünden sokakta yaşamak zorunda kalan canlıların yine insanların huzurunu kaçırdıklarını iddia etmek çok aptalca. Üstelik hiçbir inisiyatifleri yokken.

Yemek su vermek hayvanlara yardım etmek değil, öldürmek ise haddimiz değil.

Bu ülkenin her şeyi yok etmekle, ortadan kaldırmakla, yasaklamakla çözebildiğini düşündüğü sorunlar, zamanla dağ olup üzerimize yıkılıyor. Defalarca yaşadık. Hiç ders almadık.

Sıra hayvanlara geldi. Kimin kime gücü yeterse mantığı kanımızda vardı. Karakterimiz oldu. Ağaçlar çoktan bizim insanımızdan nasibini aldı. Hayvanlarda alacak gibi duruyor.

Güzel olan her şeyi yok etmekten bıkmadılar. Ama sadece onlar değil, sesini çıkarmayanlar da sorumlu. Sessiz kalarak odun taşıdılar ateşe.

Sosyal medyadan atıp tutmakla vicdanını rahatlatanlardan bahsediyorum. Gerçek anlamda hiçbir çabası olmayan. Paylaşınca yardımcı olduğunu düşünüp rahatlayan.

Bu kafayla, bu karakterle, bu ahlakla ve bu vicdanla…

Bizim işimiz çok zor. Bizimle beraber bize maruz kalan doğanın da işi çok zor.

Matrix filmine gittikçe inanmaya başladım. İnsanlık gerçekten virüs gibi.

Değdiği her şey hastalanıyor, bozuluyor, yok oluyor.

Merak ediyorum. Hayvan kelimesinin hakkını vermek için illa dört ayaklı mı olmak lazım

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hayvan olmak için dört ayak mı lazım?
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.