Bizim memlekette herkes her şeyi bilir diye eleştiri yapılır. Herkesin her konuda fikri vardır, mutlaka yorum yapar, en çok da spor, siyaset ve tıp alanında diye de eklerler.
Konuyu bilsin ya da bilmesin. Kendi uzmanlık alanı olsun ya da olmasın fark etmez.
Ben de böyle düşünüyordum eskiden.
Şimdi kendime bakıyorum. Her konuda iyi kötü bir fikrim var. Her konuda diyemesem de birçok konuda yorum yapıyorum.
Şimdi diyebilirsiniz ki ben de bu toplumun bir bireyiyim ve genlerimde var. Doğru olabilir ama o kadar basit değil.
Yakın zamanda şunu fark ettim, bu toplumda uzmanlar tarafından hemen hemen hiçbir konuda net, şeffaf, gerçek bilgiye ulaşamadığımız için, başka bir değişle sürekli kandırılmaktan korktuğumuz ya da sorunumuzu çözecek insanlara güvenemediğimiz için her konuyu öğrenmek, araştırmak, güvendiğimiz insanlara sormak zorunda kalıyoruz.
Dolayısıyla her konuda, işimiz olmasa da fikir sahibi olmak zorunda kalıyoruz.
Deprem oluyor. Fay hatları, bina güvenliği, toplanma yeri vb. her şeyi anlamaya, öğrenmeye çalışıyoruz.
Halk tarafından seçilmiş görevliler gözaltına alınıyor. Yöneltilen suçlamaları araştırmaya başlıyoruz.
Anayasal hakkını kullanan insanlara şiddet uygulanıyor. Anayasal hakları araştırıp öğreniyoruz.
Çeşitli vakıflarda taciz, istismar olayları ortaya çıkıyor. Vakıfların kime ait olduğunu, ne iş yaptığını araştırıyoruz.
Ekonomide yeni bir karar açıklanıyor, kararın içeriğini, olası gelecek senaryolarını anlamaya çalışıyoruz.
Meclise bir kanun teklifi geliyor. Teklif içeriğini, başımıza ne geleceğini tahmin edebilmek için açıp kanun maddelerini okuyoruz.
Hayatımın son on yılında en çok okuduğum alanlar hukuk ve ekonomi.
Ben eğitim hayatımı bale, dans, spor ve tarih üzerine tamamladım. Matematikten kaldığım için lisede sözel bölümde okudum.
Şimdi size soruyorum. Hukuk ya da ekonomi, benim ilgi alanlarımın yakınında bile değilken, bugün geldiğim noktada güncel değişikliklerle ilgili yorum yapabiliyor olmam, sadece toplumsal olarak her şeyi bildiğimizi sanıyor olmamızla açıklanabilir mi?
Coğrafya kaderdir diyorlar ya. Bence bizim kaderimiz, başımıza bir şey gelmeden hayatımızı yaşayabilme çabası içinde olmak. Bunun yolu da her konuda kendini korumak zorunda kaldığın için her konuda fikir sahibi olmak maalesef.
