Yenişehir ilçe merkezinin batısında ilçe sınırının uç noktasında Katırlı ve Ahı dağlarının giderek alçalan eteklerinde 333 metre rakımda yer almaktadır. Batısında Hacıbayır Mevkii, doğusunda Bağlar Mevkii, güneyinde Korubayırı ve kuzeyinde Sarıçalılık bulunmaktadır. Çevresindeki köyler; kuzeyinde Paşayayla, güneyinde Koyunhisar, doğusunda Selimiye'dir. Köyün batısında bulunan Hacıbayır mevkiinin arkasında Burcun Barajı olup arazisinin bir kısmı bu barajdan sulanmaktadır. Sölöz'de İznik Gölü’ne karışan Kocadere köy arazisi sınırları içerisindedir.
Yenişehir'den uzaklığı 20 km kadar olan Fethiye'ye şehir merkezinden Bursa yönündeki anayol takip edilerek 14,5 km'de Koyunhisar hizasında sağa dönülüp asfalt yol takip edilerek ulaşılır. Köyden Gemlik – Yenişehir asfaltının mesafesi ise 4 km'dir.
Kuruluş Öncesi Yerleşim Alanları
Köyün kurulu olduğu arazinin daha önceleri farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığı konusunda bilgiler bulunsa da bunlar varsayımdan öte değildir.
Fethiye ile Koyunhisar arasında bulunan Kuyular Boğazı mevkiinde önceleri “Kadıköy” diye bir köy olduğu, söz konusu köyden göçlerin olmasından dolayı köyün zaman içerisinde boşalarak varlığını yitirdiği söylenmektedir. Göktekin'e göre ise; bu iki köy arasında Gavur Düzü denilen mevkiinde Bithynialılar tarafından kurulan "Büyük Marmaris" şehri yer almaktadır.
Ayrıca 16.yüzyıla ait tahrir defterlerinde adı geçen “Kızıl-beg” Köyü de köyden Selimiye'ye doğru olan arazide konumlandığı düşünülmektedir. Sekiz çiftlik yeri olan Kızıl-beg’de on çiftlik yer ise hariçten ziraat olunmaktaydı.
Osmanlı devletinin kuruluş dönemlerinde Yenişehir'in başkentliğinin ardından uçta Dimboz Tekfurluğu idaresinde bulunan arazi Koyunhisar Savaşının neticesinde Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.
Önceleri Lala Şahin Paşa'nın arazileri içerisinde kaldığı söylenen köyün arazisi Marmaracık Gölü'nün aktif olduğu veya bataklık olduğu dönemlerde Bursa istikametinden Yenişehir tarafına geçişlerde yol güzergâhı üzerinde kalmaktaydı. Nitekim Osman Gazi dönemindeki Koyunhisar Savaşında Bursa istikametinden gelen Bizans güçleri Marmaracık bölgesini geçtikten sonra Fethiye sırtlarında Osman Gazi güçleri ile karşı karşıya gelmişlerdi. Savaşın bir bölümünde bu bölgede gerçekleşmişti.
Köyün Kuruluşu
Köy 19, yüzyılın sonlarında kurulmuş bir muhacir köyüdür. 1880'li yıllarda Bulgaristan'ın kuzeydoğusunda Türklerin yoğun olarak yaşadıkları Deliorman bölgesinde yer alan Hezargrad veya Razgrad olarak anılan yerleşimden anavatana göç eden 43 hane tarafından kurulmuştur.
Köye ait resmi kuruluş evrakları 1894 yılına ait olsa da H.1303 (M.1885/1886) tarihine ait Bursa vilayet yıllığında köyün nüfus bilgileri yer almaktadır. Bu da köyün 1880'li yılların başında iskâna açılmış olması fikrini doğurmaktadır. Olasılıkla resmi kuruluş evrakları arazinin ihtilaflı olması nedeniyle sonradan gelmektedir.
Köyün resmi olarak kurulmasına ait girişimler Yenişehir'in bir başka muhacir köyleri olan Mecidiye ve Süleymaniye ile birlikte olmuştur. Göçmenler tarafından Hüdavendigar vilayetine iletilen talepler 29 Aralık 1894 tarihi Hüdavendigar Vilayetinin Dâhiliye Nezareti'ne gönderdiği yazı ile köyün kuruluşu için ilk adımlar atılmıştır. Dönemin Dâhiliye Nazırı Ethem Paşa söz konusu izin evraklarını Sadarete (Başbakanlığa) göndermiş, 25 Ocak 1985 tarihinde II. Abdülhamid tarafından yayınlanan fermanla;
"Yenişehir Kazasına hicret eden Rumeli'nin Hezargrad Kazası Muhacirlerinden kırk üç hanede yüz altmış üç nüfusun Güney Peykarı denilen mevkiye yerleştirilmesi ve buraya Fethiye adının verilmesi kararlaştırılmıştır" denilmektedir.
Burada öncelikli olarak "Peykarı" sözcüğünün üzerinde durmakta yarar var. Cenk, cihad, harb anlamında kullanılan “peykar” kelimesi yukarıda da kısaca bahsettiğimiz gibi Koyunhisar Savaşının bir bölümünün gerçekleştiği bir cephe olması nedeniyle verilmiş olsa gerek.
Köyün ismi olan "Fethiye" ise; muhacirlerin buraya ilk geldikleri dönemlerde köy arazisinin Marmaracık Köyü arazisi ile itilaflı olması ve köylülerin bu bölgede Marmaracık Ermenileri ile toprak mücadelesinde bulunmalarından gelmektedir. Köyün kurulduğu ilk dönemlerde bir yandan; Mahrukizade ailesine ait çiftlik sınırında bulunan köy arazisi ailenin köylülerden hak talep etmesi nedeniyle bir müddet itilaflı olmuş, diğer yandan yeni muhacirler Marmaracık Köylülerinin tahrikleri ile karşılaşmışlar. Yer yer kavgaların yaşandığı bu dönemde köye bizzat fethetme, bölgeyi ele geçirme anlamında "Fethiye" denmiştir. II. Abdülhamid fermanında ayrıca; köye cami ve mektebin inşa edilmesi, kamu inşaatlarının fenni şartlarda yapılmasının sağlanmasını, muhacirlere arazi dağıtımı esnasında kanunlar çerçevesinde titizlikle hareket edilmesini, muhacirlerin bir an önce sefaletten kurtarılması adına çalışmaların ivedilikle yapılması da belirtilmiştir.
Kuruluş dönemine ait bir evrakta caminin yapımında vakıf mütevellisi olarak Uzun Ali oğlu Osman Ağa'nın ismi geçmektedir. Devam edecek