Hala Malum Partiye Oy Vermeyi Düşünmüyorsunuz Değil Mi?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sondan başlayayım…

Hatay’da yakalanan Mit Tırları için Türkmenlere insani yardım götürüyorduk dediler. Yalan söylediler. Tırlarda binlerce mühimmat olduğu ortaya çıktı. Suriye’de insanlar ölsün diye uğraştıkları, savaş çığırtkanlığı yaptıkları, Müslüman kanı dökülmesine neden oldukları ortaya çıktı. Daha önce de, Suriye’ye gireceğiz üç saatte Şam’da Cuma Namazı kılacağız demişlerdi. Daha beteri, Suriye ile savaşa girmek için Süleyman Paşa Türbesine,  yani kendi türbemize iki füze atarız Suriye yaptı zannederler, savaşa gireriz demişlerdi.

Seçim süreci boyunca, Cumhurbaşkanı, parti başkanı gibi her yeri gezdi. Anayasa’yı, Seçim Kanununu katletti. Milleti kutuplaştırmaya devam etti. Dediğim dedik, çaldığım düdük dedi. Gazoz kapağından, hastaneye kadar, her şeyi üçer beşer açtı. Cumhurbaşkanı makamı siyasallaştı, seçimlere hile karıştı. Adalet ortadan kalktı. Peki, bu gezileri neyle yaptı? Bizzat senin alın terinle kazandığın paradan, aldığın her bir şeyden, ekmekten, petrole kadar kestiği vergilerden aldıkları ile MİLLETİN PARASI İLE GEZDİ.

Devletin üst kademesinin, yani Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Yardımcıları, Müsteşarları falan hepsinin makam arabalarının toplam tutarı 3 Milyar TL olduğu ortaya çıktı, yani eski para ile 3 Katrilyon Lira. Hayal edemiyorsunuz değil mi, ne kadar büyük bir paraydı bu.

Bizlere Peygamberimiz bir şilte üzerinde oturur, üstünde bir hırkası vardır, bir lokma ekmekle yaşar, mütevazı bir hayat sürer diye her Cuma vaaz verdiren Diyanet İşleri Başkanı’nın 1 Milyon TL’lik arabaya bindiği ortaya çıktı. Yani eski para ile 1 Trilyon Lira. Bu fazla değil mi, bu dinin emirleri ile tezat değil mi derken Her Şeyi Bilirkişi Çıktı az bile, özel uçak vermek lazım dedi. Tabi şaşırdık mı, şaşırmadık zira bu alınacakların parası yine sizden çıkacaktı ey halkım, bu adamlar sizi soymaya alışıktı.

Bu olaylardan biraz önce, Başbakan Yardımcısı çıktı bir ara. Dedi ki, eğer devleti yönetirken bu kadar israf etmeseydik, ŞU AN VERGİ ALMAMIZA DAHİ GEREK KALMAZDI dedi. Yani yapılan bütün israfı kabul etti. BU GİDEN PARALAR SİZİN HEMŞERİLERİM, YANİ SOFRANIZDAKİ RIZIKTAN GİDİYOR BUNLAR, ADAMLAR SİZE MİNNETTARDI.

Bir Kaçak Saray yaptı. Kaçaktı çünkü hukuken izin verilmedi ve en son mahkeme kararı ile kaçak olduğu tespit edildi de ondan. 1200’e yakın odası olan, bahçesindeki ağaçlar çiçekler bile özel uçakla yurttaşında gelen, sadece 1 Aylık elektrik faturası 1 Milyon TL, yani eski para ile 1 Trilyon olan, israf sarayı, haram sarayıydı bu. Yine sizlerin parası ile yapıldı tabi.

Tarihin en büyük yolsuzluk operasyonuna karıştılar. Öyle bir iki kişi değil, ailecek, parti olarak karıştılar hırsızlığa, bulaştılar yolsuzluğa. Tapeler, itiraflar, ifadeler, görüntüler, fotoğraflar çıktı. Tam 18 Saat sadece Muhterem’in paraları eritilemedi oğlu, kızı, damadı tarafından; PARALAR SIFIRLANAMADI. Rezil rüsva oldular. Millet hırsızları, yolsuzluk yapanları unutmadı.

Bu arada Ana Muhalefet Partisi asgari ücreti 1.500 TL yapacağım, 2 Bayramda, Emekliye toplam 2 maaş ikramiye vereceğim, vatandaşı aylık 277 TL’ye ev sahibi yapacağım, taşeronun kaldırıp herkesi kadrolu işçi yapacağım, işsizliğe son vereceğim dedi; aynı adamlar çıktı kaynak nerde dedi; sadece hükümetin altındaki arabalarının, havadaki uçaklarının toplam değeri ile tüm emeklilere maaş verileceği ortaya çıktı. İktidar sustu kaldı. Yani kaynak aslında, HARAMDA, SARAYDA VE İSRAFDAYDI.

CHP’li Milletvekilleri aylarca madenlerde durumların iyi gitmediğini söyledi, soru önergesi, yasa teklifi verdi. Umursamadılar. Önce 301 canı verdik Soma’da hükümetin sayesinde. Sonra Ermenek de yitti canlar. Taşeron belası, işçilerin sömürülmesi, madenlerin hali.. İnsan hayatı hiçbir şeydi hükümet için. Ama Soma’yı unutmadık.

Soma’da canı yandı insanların, Muhterem bir vatandaşı tartakladı kameraların önünde, danışmanı Soma’da şehit olan bir madencinin yakınını yerde defalarca tekmeledi. Hiç unutmam, Muhterem’e olanlardan dolayı, işçiye, çiftçiye, Somalı’ya yapılan eziyetle ilgili olarak tepki gösterince, Muhterem dedi ki, sen beni protesto edersen tokadı yersin! Yani, halk azarı da yedi, küfrü de yedi, tekmeyi de yedi. Halk hep ezildi, hep kuru ekmeğe muhtaç oldu, hep ay sonları zor geldi. Halk hep öldü, Muhterem hep “fıtrat” dedi. Ama o fıtrat, o kader, hep garibana, işçiye, emekçiye, emekliye, çiftçiye, esnafa denk geldi. Halk hep öldü, öldürüldü. Ölmeyenler de bu dünyada yaşıyor değildi.

“Sen al oyu da..” dedi bir vatandaşa, başka birine “Ananı da al git” demişti. Halka yaklaşımı buydu ama hep halka yakın gözüktüler, seçim öncesinde oyları grup grup topladılar hep. Sonra halkı ezmeye devam.

Kendileri maaşlarına zam yapmak için yasa teklifleri verirken,  emekliye, işçiye, memura %3 zammı zor verdiler. Kendi kızına aylık tam 56 Bin TL, yani eski para ile 56 Milyar maaş vermeyi bilirken, iş bulamayan ve atanamayan gençlere, “üniversite okudunuz diye illa iş bulacak değilsiniz ya” dediler.

Şöyle söyleyeyim, milleti işsiz bıraktılar, milleti yoksullaştırdılar. Çalışan da yoksul bu ülkede, eşi ve çocukları ile birlikte günde 3 öğün simit-çay yese, ay sonunda elinde 50 TL kalmakta. Yani vatandaş, aileler perişan, ekonomi sayelerinde patlamış.

Tamam, çalıyorlar ama yapıyorlar mantığı yerleştirdiler. Herkes bunu söylüyor da, yaptıkları yollar diyelim, yahu Muhterem kendi eşinin altınlarını bozdurarak mı yaptı bunları. Yaptıysa senin paranla yaptılar hemşerim.

Fark etmedin mi, yukarıda yazdıklarımın hepsi senin paranla neler yaptıklarının kanıtı. 2002 yılında 1963 dolar olan kişi başına borç 13 Yılda 5105 dolara çıktı. Bu borç yükü işte halkın sömürülüp, devletin boşaltılmasından oluştu.

Daha sayfalarca sürer bu konuda yazacaklarım. Şimdilik sadece fragman bu diyorlar ya Muhteremler. İşte siz fragmanda anlayın, bunların filmini izlemeyin, çünkü bu film çok korkunç. Siz iyisi mi malum partiye oy vermeyin, koyalım hep birlikte keyifli bir aile filmi, bir komedi filmi, hakça kazanalım, çokça bölüşelim, gülelim eğlenelim. Emeklimiz de, işçimiz de, ev sahibi olmayan da, atanamayan da, taşeronda çalışan da, genç de, kadın da, siftah yapamayan esnaf da, mahsulü tarlasında kalan çiftçi de, 13 yıllık kötü gidişe artık bir dur desin.

Ben halkıma inanıyorum, bu sefer farklı olacak.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hala Malum Partiye Oy Vermeyi Düşünmüyorsunuz Değil Mi?
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.