Bir ülke düşünün, o ülkedeki hükümet her fırsatta halk aleyhine yasa çıkarsın, sürekli halkı kazıklasın, halkın kaynaklarını ceplerine doldursun, devlet kaynaklarını sömürsün, hırsızlık yapsın, yolsuzluk yapsın ama halk tarafından %50 destek görsün.
Bunu bana herhangi bir bilim ile bir bilim adamı açıklasın..
Buna inanmak gerçekten güç fakat konu Türkiye olunca hiçbir şeye şaşıramıyorum..
Halkı soymak, halktan her fırsatta ve farklı isimlerle daha fazla para almak, halkın üstüne yük getirmek, yani halkı kazıklamak konusunda size son 14 yılda bin tane yasama faaliyeti, bin tane özelleştirme konusu sayabilirim. Ve bunların hepsi de siz mesela yılbaşına girerken, ülkede bir olay olmuşken, bir kaza, bir facia, bir terör faaliyeti meydana gelmişken ya da sizler yatağınızda mışıl mışıl uyurken gecenin kör saatinde, kısacası algınız başka bir yerde iken yapılmakta.
Ben size son olandan bahsedeyim ve sizleri uyarayım istiyorum. Tabi bu yazıyı okur ve beni doğru anlarsanız.
Geçtiğimiz hafta AKP hükümetinin bakanları ve vekilleri meclisi aralıksız olarak tam 18 saat çalıştırdı ve sabaha karşı 06.32’de elektrik faturalarına yansıtılan ve sizin kullanmadığınız bedeller ile elektrik dağıtıcısı firmaların masrafları gibi birçok hususu içeren kayıp – kaçak bedellerinin halktan alınmasını “yasallaştıran” ve devletten istenmesini engelleyen bir yasayı geçirdi. Bununla beraber sadece hükümetin borazanlığını yapan, sizlere eşit ve adil olarak yayın yapmayan TRT’ye verilen payın verilmeye devam edilmesine ilişkin de bir dizi düzenleme de aynı şekilde bırakıldı.
Kayıp-Kaçak bedelleri zaten sizlerden alınıyordu, bu yasa ile yasal hale geldi.
Normal şartlarda hükümetler, devletler ne için vardır? Halk için değil mi? Halkın sorunlarını çözecek, halkın lehine çalışacak değil mi?
Yani ahlaklı bir hükümet ne yapar, bu kayıp – kaçak bedellerinin, bu elektriği kullanmayan sizlerin sırtına yüklemez ve bunların geri alınması için lehinize yasa çıkarır değil mi? Ya da ne yapar kullandığı elektrik bedelini ödemeyenlerden bunu alır, alamıyorsa da bu sorumluluğa kendisi katlanır değil mi? Bu sebeple, normal, ahlaklı bir hükümet halka bu miktarları ödetmez. Halkın ödememesi için yasa çıkarır, ÖDEMESİ İÇİN DEĞİL. Bunlar ise tam tersi, dedim ya –kusura bakmayın ama- sizleri kazıklamak için yasa çıkarıyorlar.
Kayıp-Kaçak bedellerini biraz daha açalım. Nedir bu kayıp-kaçak bedelleri?
Yukarıda da biraz değindiğim gibi, kayıp-kaçak bedelleri, elektrik hizmetinden yararlanan fakat elektrik faturası kendisine kesilmeyen ya da bu faturaları bilerek ve isteyerek (bunun içinde bizzat yöneticilerin göz yumması da var) ödemeyen kişi ya da şirketlerin elektrik fatura bedellerinin yükümlülüklerini yerine getiren fakir halkın sırtına yüklenmesi, devletin çıkardığı bu yasa ile hükümet desteği ile devletin elektrik dağıtımını özelleştirdiği özel şirketler eliyle sizlerden alınıp özel şirketlerin cebine girmesi demektir.
Şöyle bir örnek vermek gerekirse, bu yasa sonrası bir vatandaşın 52 TL’lik bir elektrik kullanımı sonrası 105 TL’lik bir fatura ödemek zorunda kalması demektir.
Bu tutar şu ana kadar Tüketici Hakem Heyetleri ve Mahkemelerine başvuru ile tescillenen 33 Milyar TL yani eski para ile 33 Katrilyon tutarında bir bedeldir. Yani halkın toplam 33 Katrilyonuna hükümetin çıkardığı bu yasa ile el konulmuştur, artık bu bedel halk tarafından hukuk eliyle alınamayacaktır!
Dahası, Yasa ile elektrik faturalarında vatandaş artık sadece ‘kayıp kaçak' bedelini değil, ‘yatırım' bedelini de ödeyecektir. Yasa ile TRT’ye vatandaşın cebinden yıllık 800 Milyon TL’yi aşkın para, yani eski para ile 800 Trilyon da hükümete aktarılmaya devam edilecek.
Bunun dışında yasa ne diyor:
-Kayıp-kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli faturalarda yer alacak.
-Bu tutarlar EPDK ve dağıtım şirketleri tarafından serbestçe belirlenecek ve tüketiciye yansıtılacak.
-Dağıtım şirketinin kayıp kaçak kaybının faturası vatandaşa yüklenmeye devam edecek.
-Vatandaşın yargıya başvurma hakkına kısıtlama getirildi. Kayıp-kaçak için değil, sadece tarifenin yüksekliği şikayetiyle dava açılabilecek.
-Dava açılamayacağı için vatandaşlardan bugüne kadar kayıp kaçak adı altında alınan toplam 33 milyar TL de geri ödenmeyecek. Kayıp kaçak bedelleri yine faturaya yansıyacak.
-Yasa yürürlüğe girdikten sonra yatırım harcamaları abonelere “dağıtım tarifesi” adı altında yeni bir kalemle fatura edilmeye başlayacak.
Daha bitmedi.. Torba yasada enerji ihalelerinin “ihalesiz” verilmesi de var, -Soma'da ve Ermenek'te yaşanan facianın nedeni olarak görülen ‘bölünmüş maden' ruhsatına kolaylık da, Enerji Bakanlığı’nın istediği araziye imar yetkisi verme hakkı da, istediği kadar istediği şirkete ruhsat verme yetkisi de..
Peki, bu yasanın mimarı kim peki? Tabi ki Tayyip Erdoğan birinci şüpheli ama bu yasayı ısrarla çıkaran Damat Berat Paşa, pardon Berat Albayrak, yani Tayyip Erdoğan’ın damadı.
Dahası bu yasa kabul edilince kürsüye gelip AKP sıralarına bakarak “İktidar partimizin vekillerine vefakarca desteğinden dolayı, gözlerine bakarak çok teşekkür ediyorum. Allah'a emanet olun” diyerek, halkı açıkça kazıklamasına rağmen yine Allah’ı ağzına alarak kandırmaya çalışacak kadar da pişkin bir damat..
Ben şimdi soruyorum, hangi dinde, hangi ahlakta, hangi inanışta halkı soymak var?