Voltaire: “Kötüler, iyi insanları sınamak için vardır.” der
Kötü insanların en acımasız özelliği şudur: Kötülük yaptıklarını bilirler ama kötülük yapmaya devam ederler. Kötülükte sınır tanımazlar ve asla pişmanlık duymazlar.
Hırslı, bencil, sinsi, kıskanç, acımasız, iftiracı ve intikamcıdırlar. Bedel ödetme takıntıları vardır.
Kötü olduklarını asla kabul etmezler. Yaptıkları kötülüklerden ötürü eleştirildikleri zaman karşı tarafın bunu hak ettiğini söylerler. Özeleştiri asla yapmazlar.
Herkesi en acımasız şekilde eleştirirler. Her şeyin en doğrusunu kendileri bilirler. Her söze verecekleri yanıtları vardır. Aşırı genellemelerde bulunurlar.
Hep iyi insanlara yanaşırlar. İlkin güveninizi kazanmak için çok uğraşırlar. Kendilerini iyi saklarlar. Başlangıçta dost gibi görünmeyi çok iyi becerirler. İnsan kullanmaktan zevk alırlar. Dışlanırlarsa dalkavukluk yaparlar.
Aslında yalnız ve mutsuzdurlar. Kimseye bağlanamazlar çünkü sevmemişler ve sevilmemişlerdir. Kendileri mutsuz oldukları için insanların mutlu olmalarından rahatsız olurlar. Çevresindekilerin mutsuz olması onları mutlu eder.
Çok rahat şekilde yalan söylerler. Utanma duyguları yoktur. İnsanlara en zayıf yanlarından saldırırlar. Karşısındakinin üzülmesinden etkilenmezler hatta bundan zevk alırlar. Sinsidirler.
Kendilerinden başka kimseyi sevmezler ama iyi insan rolleri yapmakta ustalaşmışlardır. Hayvanlardan nefret ederler. Doğayı sevmezler. Onlar için çiçek sadece bir ottur.
İçten pazarlıklıdırlar. Gerçek düşüncesinin ne olduğunu bilemezsiniz. Gülümseyişlerinde bile bir iticilik vardır. Kötülük yüzlerine çirkinlik olarak yansımıştır. Yüzlerinden Azrail akar. Gözlerinden fesatlık akar.
Para için her şeyi yaparlar ama lafa gelince, “Para nedir ki elinin kiri.” derler.
Mal mülk düşkünüdürler. Sürekli kazanmak isterler, kaybetmeye katlanamazlar. Amaçlarına ulaşmak için her yolu mubah sayarlar. Kafaları her zaman kötülüğe çalışır. Çıkarları tehlikeye girerse kırıcı ve tahammülsüz olurlar.
Narsist ve ön yargılıdırlar. Empati yetenekleri ve istekleri yoktur. Sadece kendilerini severler. Çok konuşup az dinlerler.
Çıkarları söz konusu olduğunda babalarını bile tanımazlar. Her şeye faydacı yaklaşırlar.
Çıkarlarına uygun olmayan her şeyden hemen uzaklaşırlar. Kimin arabasına bindiyseler onun türküsünü söylerler.
Pek hasta olmazlar ve ne yazık ki uzun yaşarlar, gereksiz yere geç ölürler.
Sürekli dürüstlükten söz ederler ama İnsanların kuyusunu kazmakta uzmandırlar. İkiyüzlüdürler. Dürüst insanlara salak gözüyle bakarlar.
Zeki değildirler ama çok kurnazdırlar. Kaçak güreşirler.
Kötüler nankör ve vefasızdır. Sözlerini tutmazlar ama tutamayacakları sözleri verirler.
Yaptıkları yanlarına kar kaldıkça yüzsüzleşirler. Kusurlarını ve suçlarını örtbas etmekte çok hızlı hareket ederler. Yaptıkları kötülükler ve yapmadıkları iyilikler için bahaneleri hazırdır. Adalete inanmazlar ve güvenmezler.
Hırs, nefret, kibir, kin ve öfkeden beslenirler.
Kitap okumayı, müzik dinlemeyi sevmezler. Mizah duyguları hiç gelişmemiştir. Sabırsız ve hoşgörüsüzdürler. Yakıp yıkarlar.
Risk almaktan çekinirler, sorumluluk üstlenmezler, korkaktırlar. Dik duramazlar, omurgasızdırlar. Çoğunluğun benimsediği görüşleri savunurlar. Irkçıdırlar.
Kötüler genellikle cahildir. Güce taparlar. Güçlü olana ezilmeyi, güçsüz olanı ezmeyi hayatın doğal akışı sayarlar. Sizi ezmeye kalkarlar ama tırnaklarınızı gösterdiğiniz zaman kuyruklarını kıstırarak hamur kıvamına geçerler. Mağdur ve mazlum rollerini çok iyi oynarlar.
Dindar, kindar ve yobazdırlar. Din istismarı yaparlar. Herkesin gözüne soka soka sadaka verirler. Kul hakkını ve onurunu önemsemezler.
Esprileri eleştirici, laf sokucu, dalga geçici ve iğneleyicidir.
Sınır sorunları vardır. Durmaları gereken yeri bilmezler. Özel yaşamı kurcalamaktan zevk alırlar.
Tutarsızdırlar. Her şeyi denetimleri altına alma takıntıları vardır. Size hak verir gibi görünürler ama kendi bildiklerini okurlar. Sabit fikirlidirler.
Öğrenme yetenekleri sınırlıdır, akıl yürütemezler. Hayal kurmazlar. Planlama yapamazlar. Öz denetimleri çok zayıftır. Güveninizi, düşüncelerinizi, duygularınızı, sohbetinizi, masumiyetinizi ve zamanınızı sömürürler.
Kötüleri ancak bilginizle ve dik duruşunuzla yenebilirsiniz.
“Batı Bizi Kıskanıyor” kitabından