İlk gençlik yıllarını 12 Eylül öncesinin siyası atmosferinde geçirmiş. Biraz da dönem gereği dünyadan, ülkeden ve yaşadığı ilçeden sorumlu saymış kendini. Yanlışı görmüş. Doğru olanla ilgili görüşleri olmuş. Bu dönem ona demokrasi mücadelesini öğretmiş. Bazen kenardan, bazen içerden izlemiş siyasi partisini. Daha o zamanlar başlamış kafasındaki parti ile ilgili eksikler, yapılması ve yapılmaması gerekenler.
Sonra bütün umutları çökerten, bütün kazanımları yok eden, doğru bilinen ne varsa değiştiren bir 12 Eylül dönemi yaşanmış.
1983`de kuruculuğunu yaptığı SODEP`te (Sosyal Demokrasi Partisi) başkan olmuş. 1984`de yapılan ilk yerel seçimlerde, Anavatan Partisi`nin bütün ülke genelindeki ezici çoğunluğuna rağmen belediye başkanı seçilmiş. Yaşanılan şaşkınlık onu bir anda ilgi odağı yapmış.
Sonrasını kendisinden öğreneceğiz. Ama bir noktayı daha hatırlatmak istiyorum.
Görüştüğümüz Turhanettin Ergünaç hala çok duyarlı. Hala yapılması gerekenler konusunda proje üretiyor. Hala siyasetin içinde ve öyle kalacağa benziyor. Denildiği gibi ununu eleyip eleğini asmamış. Doğru dedikleri var. Eleştirdikleri var. Yaşamın içinde. Takipçi, ısrarlı kendine güveniyor.
“GİTMEDİĞİMİZ KÖY, GİRMEDİĞİMİZ SOKAK HATTA EV KALMADI.”
ayrıntı: 1987 yerel seçimlerine yani sizin başkan olduğunuz yıla kadar olan dönemi özetleyebilir misiniz?
T.Ergünaç: 12 Eylül şartları, etkisini yitirmemiş. Ülkede bir partileşme süreci yaşanıyor ama bu bilinen, doğal yapısı içinde değil. Özel dönemin özel şartları içinde kurulan SODEP`in kurucularındanım. Geçmişten siyasi birliktelik yaşadığım bazı arkadaşlarla oluşturduğumuz yönetim kurulunda ilçe başkanlığına seçildim. Zor bir dönemdi. O tarihlerde siyaset yapmak hele bunu sol bir partide yapmak daha zordu. Birçok yakınım yanlış yaptığımı söylediler. Birileri yapmalı dedik ve girdik.
ayrıntı: Bu anlattıklarınız 1983. Sonraki gelişmeler nasıl oldu.
T.Ergünaç: Evet 1983`te genel seçimlerde partimiz veto edildi ve katılamadık. Biz yinede sola desteğimizi verdik. Bir yıl sonra yerel seçimler vardı. Dönem itibari ile ANAP ezici bir çoğunlukla iktidardı ve yerel seçimlerde de böyle olacağı bekleniyordu. Nitekim oldu.
ayrıntı: Peki nasıl oldu da solun her yerde kaybettiği bir seçimi Yenişehir`de kazandınız?
T.Ergünaç: Bu noktaya gelindiğinde biz çalışma ekibimizi kurmuştuk. Çok iyi çalışıyorduk. Gitmediğimiz köy, girmediğimiz sokak hatta ev kalmadı.
ayrıntı: Seçime Halkçı Parti ile birlikte mi girdiniz?
T.Ergünaç: Hayır. Birlikte girmedik. Onlarla yaptığımız görüşmelerde meclis üyelerinin paylaşımını konuştuk 7-8 meclis üyeliği çıkaracağımızı tahmin ediyordum bunu onlara eşit şekilde olmak kaydı ile teklif ettim. Benim bu hesabımı çok komik buldular “Sen o kadar meclis üyesi çıkartırsan başkanda olursun.” dediler. Bizde zaten olacağımızı söyledik. Sonuç olarak birlik sağlanamadı.
“MERKEZİ İKTİDARLA AYNI PARTİDEN OLMAK YEREL YÖNETİM AÇISINDAN AVANTAJ DEĞİLDİR.”
ayrıntı: Peki buna rağmen nasıl kazandınız? Bu işin bir sırrı var mı?
T.Ergünaç: Birincisi rakibinizi hem genelde hem de yerelde iyi analiz edeceksiniz. İkincisi sol siyaseti iyi bileceksiniz. Üçüncüsü ve en önemlisi, halkın beklentilerini bileceksiniz. Halkın istekleri ile sizin yapmak istedikleriniz çakışacak. Ve çok iyi bir çalışma ekibiniz, bu ekibi yönlendirecek bir lideriniz olacak.
ayrıntı: Bu söylediğiniz benzer her durumda gerçekleşebilir mi?
T.Ergünaç: Ben solu, sol siyaseti yeteri kadar bilen, ayrıca yeteri kadar isteyen nitelikli bir solcunun seçim kaybedeceğine inanmıyorum. Aksi bir sonuç çıkıyorsa yapılması gerekenler listesinde bir eksik olduğu içindir. Ben hep böyle düşündüm.
ayrıntı: Başkan olduğunuz günden itibaren yaşamınızda ne değişti?
T.Ergünaç: Bilinen makam hırsı anlamında bir değişiklik yaşamadım. Ben artık eski Turhanettin değilim falan demedim. Değişilişlik sorumluluklarda oldu. Değişiklik daha fazla hizmetin nasıl yapılacağına dair özel çabalarda oldu. Değişiklik halkın sorunlarına çözüm getirmede oldu. Ayrıca belediye yönetiminde oldu. El yordamıyla yapılan işler artık projeyle, arvişle, evrak sistemi ile yapılmaya başlandı. Kazandığım gece bile binlerce insanın toplanmasına rağmen konuyu bir kutlama havasına sokmadan dağılmalarını sağladım. Evime de yürüyerek gittim.
ayrıntı: 2 dönemi kıyasladığınızda hangisi daha zor geldi?
T.Ergünaç: İkisi de zor gelmedi. Birinci dönemde 6, ikinci dönemde 3 meclis üyesiyle çalıştık. 2. dönemde bütün bütçelerim reddedildi. Hepsi Sayıştay`dan onaylandı. Bu anlamda biraz zorlandık ama bunlar dönemin meclis üyelerinin ayıbıydı. 1. dönem bu bakımdan daha rahattı.
ayrıntı: Merkezi iktidarla aynı partiden olmak yerel yönetim açısından avantaj mıdır?
T.Ergünaç: Kesinlikle değil. Hizmeti verecek olan sizsiniz. Merkezi idari avantajı diye bir şey yok bunlar siyasi olarak söylenen sözler. Merkezi idare yapacaklarını tüm yerel yönetimler için yapacaktır. Siz kendinize ait bütçenizi iyi yerde ve doğru harcamasını başarabilirseniz problem çıkmayacaktır. Rahatlık açısından düşünürseniz bu insanlar bürokrat gibi çalışırlar. Seçilmişten daha çok atanmış gibidirler.
ayrıntı: Her hangi bir nedenle hiç girmeseydim dediğiniz bir dönem oldu mu?
T.Ergünaç: Hayır. Her zaman istedim. İstediğim için kaldım. Severek yaptım. Yaptıklarımda hiç pişman olmadım.
ayrıntı: Hata yaptınız mı? Özeleştiriniz var mı?
T.Ergünaç: Hata mutlaka yapılmıştır. Ancak bu partileşme süreci ile ilgili. Belediye başkanının aynı zamanda parti başkanı olması gerekir. Farklı olduğunda sorunlar çıkıyor. Bunu merkezi yönetimlerden örnekleyebiliriz. Parti genel başkanı aynı zamanda başbakandır. Doğru olan ve yerel yönetimlerde olması gerende budur. Aksi halde burada uyumlu bir çalışmadan söz etmek mümkün değildir.
ayrıntı: Sizden sonra ki belediye başkanlarının yaptıklarıyla ilgili ben olsaydım dediniz mi?
T.Ergünaç: Her başkan kendi politikasını belirliyor. Çünkü partilerin yerel yönetim programları politikaları yok. Bu nedenle de seçimden sonra ciddi değişiklikler yaşanıyor. Hâlbuki yerel yönetim politikaları olsa burada bir devamlılık olur. Biz böyle düşünüyoruz deniliyor ve yapılıyor. Böyle olunca aslında başarıda, başarısızlıkta başkanla sınırlı kalıyor.
“BAŞKAN VE MECLİS ÜYELİĞİ CİDDİ BİR OLAYDIR. BU NEDENLE PARTİLERİN ADAYLARINI EĞİTMELERİ GEREKİR”
ayrıntı: Sizden sonraki başkanlarla görüşüyor musunuz? Herhangi bir konuyla ilgili bilgi alış-verişi oldu mu?
T.Ergünaç: Pek gelen olmadı. Ancak ben kaybettikten sonra yeni seçilen İbrahim Ay`a devir teslim için gittim. Başarılar diledim. Daha sonra Mehmet Kaya`da da aynı oldu. Yine gittim, başarılar diledim.
ayrıntı: Devamlılık açısından bu tür görüşmelerin olması gerekmiyor mu?
T.Ergünaç: Gerekir tabi, ama bana kimse gelmedi. Kazandığım ilk seçimde de devir teslim yapmadılar ikincisinde de. Herhangi bir konuda da bir şey sormadılar.
ayrıntı: Yenişehir`de toplu konutun öncüsü sayılıyorsunuz. Bu halen devam ediyor nasıl başladı?
T.Ergünaç: Belediye başkanı olduğum tarihte ciddi bir konut sıkıntısı vardı. Kaloriferli bir bina zaten yoktu. Bir diğer önemli konuda Yenişehir yanlış yerde yerleştirilmişti. Belediyenin bu konuda öncülük etmesi gerekiyordu. Yenişehir deprem kuşağında olduğundan zemin açısından en elverişli alana kaydılırılması gerekiyordu. Bunu kendi haline bırakamazsınız. Öncülük bu nedenle önemliydi. Öncü yapı kooperatifi zemin etütleri yapılarak kurulmuş ilk yerleşim yeridir. Bu daha sonra devam etti.
ayrıntı: Amaç neydi?
T.Ergünaç: Amaç dar gelirli insanlara daha iyi yaşam koşulları hazırlamak. Bunun yanında şehir merkezinin alış-veriş merkezi olarak tutmak ve yerleşim yerini İznik yolu çevresine kaydırmak. Konut alanı açtık ve merkezin gürültüsünden uzak bir yerleşim yeri oluşturduk. Bence iyi de oldu.
ayrıntı: Konut yapımı sırasında zaman zaman ciddi eleştiriler aldınız. Sizce konu neydi?
T.Ergünaç: Bir şey yapıyorsanız eleştiri olacak işe başlarken bunu kabulleneceksiniz.
ayrıntı: Konu ile ilgili verilmiş bir ceza alınmış bir karar var mı?
T.Ergünaç: Hayır herhangi bir şey yok.
ayrıntı: Aktif siyasete devam mı?
T.Ergünaç: Şu anda bir partide değiliz sadece. Ama siyaset yapmıyoruz anlamına gelmez bu.
ayrıntı: Gelecekle ilgili ne düşünüyorsunuz?
T.Ergünaç: Şu an için bir şey söylemek mümkün değil, bir defa istediğimiz anlamda bir siyasi oluşum yok. Olsa zaten o siyasetin içine girer çalışırız. Bir yere gelmek değil ama en azından çalışırız. Sıkıntımız Türkiye`nin sıkıntısı.
ayrıntı: Özellikle yerel seçimlerde birkaç ay öncesi başlanan çalışmalar yeterli mi?
T.Ergünaç: Yerel yönetimlerle ilgili partilerin önlerinde taslakları yok. Falancaya kızıyorum o nedenle adayım anlayışı var. Hem başkan adaylığı hem de meclis üyeliği ciddi bir olaydır. Öyleyse bu ciddiyet içinde partiler kendi eğitimlerini yapmaları gerekir. Başkan ve belediye meclisi üyesinin bilmesi gerekenler neler? Meclis hangi görevleri yapacak? Bunlarla ilgili parti içinde eğitim seminerleri verilmesi gerekir. Başkan ve meclis üyeliği için başvurularda bu seminerlere katılmış olma şartı aranmalıdır. Ayrıca bu adaylar bir taraftan da mevcut belediyenin çalışmalarını yakından izlemeleri gerekir. Ancak o zaman sağlıklı bir yerel yönetim ekibi kurulabilir.
“SON İLÇE BAŞKANIMIZ HADİ DESE 150 KİŞİYLE TOPLANIRIZ.ANCAK BUNUN DIŞINDA ADIM ATMASI GEREKENLER VAR”
ayrıntı: Bildiğimiz kadarıyla meclis toplantılarına halkın katılımından vazgeçtik. Siyasi parti temsilcileri düzeyinde bile katılım olmuyor.
T.Ergünaç: Ancak konu eleştirmeye geldiğinde yine çıkıp eleştirecekler. Ama bu eleştiriler kopuk olacak.Aslında partiler açısından yerel yönetimi takip etmek, kendi meclis üyelerini yetiştirmek zor değil.Ama yapılmıyor.Benzer bir durumda TBMM`de var. Bir parti, çalışmalarında programın dışına çıktığında o partinin parlamento dönemi bitmeli.Bu şekilde meclisin hiç sorumluluğu yok.Aynı şekilde mecliste yasalarımızda suç sayılan bir konuyu onayladıklarında da onaylayanlar bunun hesabını verebilmeli.Böyle yaptırımları olan bir mecliste milletvekilleri bu kadar kolay el kaldırabilir mi? Kaldıramaz. Ayrıca millet vekilleri seçildikleri ilde ikamet etmeli,işleri olduğunda Ankara`ya gitmeliler.Bu şartlarda aday olanlar ancak görev yapar orada.7,5 milyar maaş verirseniz bu amaç haline gelir.
ayrıntı: Genel ve yerel seçimlerde solda bir birlikten söz edebilir miyiz?
T.Ergünaç: Sol Avrupa da olduğu gibi birlikte hareket etmeli. Geçtiğimiz yerel seçimde biz SHP`yi kapattık. Aday çıkartmadık. DSP`de aday çıkarmadı. CHP tek başına çıktı. Bu güzel bir olay. Bunun devamı olması gerekir. Ama DSP çağırılıp da soruldu mu, sorulmadı mı onu bilmiyorum. Ancak bize sorulmadı.
ayrıntı: Sizin kaybettiğiniz dönemde birlik anlamında bir sorun yaşandı mı?
T.Ergünaç: Yerel seçimlerde Mustafa Murabıt benim karşıma çıktı. Ve kaybettirdiler. Ben ona rağmen arkadaşlarımla birlikte ziyaretine gittim. Kızgınlıkla, hırsla siyaset yapılmaz. Birisini sevmekle, onunla siyaset yapmak arasında fark vardır. Aksi halde siyaset mahalle kavgasına döner.
ayrıntı: Turhanettin unu nu eledi, eleğini astı diyorlar. Öyle mi?
T.Ergünaç: Yok. Siyasetten hiç kopmadım. Ama siyaset yapacağım ortamın olması gerekir. Sizin önünüze bir şey konmuyorsa, bir şey de istenmiyorsa “Neden ortada yoksun” diye sorulmamalı. Biz parti dışındayız. Son ilçe başkanımız toplanalım dese yine 150 kişiyle toplanırız. Ancak bunun dışında adım atması gerekenler var. Bir talep olmadan, ihtiyaç olduğu belirtilmeden ne yapacağız ki… Konuyla ilgili bizim girişimlerimiz yanlış anlaşılıyor. “Bize geldi kovduk onu” denirse ne diyeceksin. Biz benzer durumları yaşadık.
ayrıntı: Siz konum olarak kendinizi nerede görüyorsunuz?
T.Ergünaç: Solda halen CHP ve DSP var. Önümüzdeki dönemle ilgili netleşmiş bir şey yok. Ama mutlaka bu seçimlerde solda yerimizi alacağız. Şu anda da konuyu konuşuyoruz. Desteğimizi vereceğiz.
ayrıntı: Sadece destek mi?
T.Ergünaç: Fazlası için benim inanmam lazım. Ama içinde olacağımızı, yardım edeceğimizi söyleyebilirim.
ayrıntı: Sizin içinde, hatta başında olacağınız bir hareketin oluşup oluşmayacağını ne zaman test etmeyi düşünüyorsunuz?
T.Ergünaç: Hiçbir şey yapılmıyor değil. Konu gündemimizde. Şehir merkezinden uzaklaşmış görünmemiz genel ve yerel siyasetin geleceği ile ilgili proje üretmediğimiz ya da konuyu konuşmadığımız anlamına gelmez.
ayrıntı: Teşekkür Ederiz.
T.Ergünaç: Ben teşekkür ederim. Gazetenizi yeniden kutlarım. Kolay gelsin.
Yorumlar kapalı.