“Komşularımızla tüm sorunları çözeceğiz” deyip “Komşularla sıfır sorun politikası” diye bir şey uydurmuştu ya…
Beceremez,
Çünkü bırakın komşularını kendisiyle bile sorunludur.
Söyledikleri günlüktür.
Dün başkadır, yarın değişir.
Dün dostum, kardeşim dediklerine bugün “katil” demesi normaldir.
Küçük görmeye bayılır,
“Siz kim oluyorsunuz da…” diye başlayan ve çatallı sesinin meydanlarda yankılanışını bilirsiniz.
Ruh hali inişli çıkışlıdır.
Bir bakarsınız gürlüyor, bir bakarsınız ağlıyor.
“Eyy…” diye başlayan hitap şeklinin temelinde büyüklük duygusu var.
Seslendiklerini küçük görüyor. Tabii kendisinin küçük duruma düştüğünü bilmeden.
“Eyy Birleşmiş Milletler, sen ne işe yararsın” diye kükredi geçenlerde.
Hızını alamadı “Biz niye kurduk o zaman Birleşmiş Milletleri?”diye devam etti..
Sanırsınız ki Birleşmiş Milletler’in kuruluşu AKP’nin icraatı..
“Eyy Binlerce kilometre öteden Ortadoğu’ya müdahale edenler, Ortadoğu’nun hem kanını hem petrolünü içenler…” demişti.
Aradan 3-4 sene geçti. Geçenlerde kan emicilere sitem etti..
Eyy…
“Neden Suriye’ye müdahale etmiyorsunuz?”
Sanki Suriye’de teröristlere silah verip ülkeyi karıştıranlar kan emicilerin ta kendisi değilmiş gibi…
Ey Nobel. Sen nasıl barış ödülü dağıtıyorsun?
Ey Geziciler. Siz bir tane ağaç diktiniz mi?
Her konuya hakim, her şeyi biliyor…
“Biz iyi biliriz” diye başlayan cümleleri,
“Sizden öğrenecek değiliz” diye biten cümlelerine karışıyor.
Sanıyor ki, “Ey Türk Gençliği” diye başlayan “Atatürk’ün gençliğe hitabesi gibi bir eser bırakacak geriye…
Yok, o kadar da değil…
Yorumlar kapalı.