Yenişehir’den bir usta geçti ama…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Müzik yaşamı boyunca pek çok müzisyene ilham kaynağı olmuş, 21 tane albüme imzasını atmış bir müzisyen.

Aralarında Sis, Eşkıya, Propaganda ve Yazı Tura gibi birçok film müziğinin yapımcısı.

1994 yılında çıkan Fretless adlı albümü Avrupa’da yılın yaratıcı albümü seçilmiş, Türk müziğine icracı ve yorumcu olarak devasa katkılar sunmuştur.

 

Perdesiz gitarı ve perdesiz bağlamayı icat eden kişi olarak Dünya müzik literatüründeki yerini almıştır.

Günümüzde ise Nazım Hikmet Akademisi Müzik Bölümü’nde ders vermektedir.

 

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü ile başladığı üniversite hayatına Münih Üniversitesi Fizik Mühendisliği’nde okuyarak devam etmiş, müzisyen olmaya karar verdikten sonra da Türkiye’ye dönerek İstanbul Devlet Konservatuarı Müzik Teorisi bölümünden mezun olmuştur.

 

Kendi deyimiyle kötü bir fizikçi olmak yerine sıradan bir müzik adamı olmayı tercih etmiştir.  Müzisyen kimliğinin yanında Tekel işçileri direnirken onların yanında olacak kadar toplumsal hassasiyeti yüksektir.

 

“Yeni bir Türkiye hepimizin arzusudur. Yoksulluğun olmadığı, eşitsizliklerin ortadan kalktığı, insanların özgürce yaşadığı, aydınlık ve bağımsız bir ülke asla vazgeçmeyeceğimiz özlemimizdir” diye başlayıp “AKP’nin yeni Türkiye’den anladığı ise, yoksulların çoğaldığı, eşitsizliklerin derinleştiği, temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırıldığı, karanlık ve bağımlı bir ülkedir” şeklinde süren “AKP anayasasına hayır!” başlıklı imza kampanyasına destek veren sanatçılar arasındadır.

 

“Halka yalan söylenmesine, açıktan savaş kışkırtıcılığı yapılmasına, başka bir ülkeyi işgal etme ya da bir uluslararası işgal gücünün kontrolü altına sokmaya dönük politikalar izlenmesine, kesin bir biçimde karşıyız. Bunlardan vazgeçin.Türkiye ve Suriye halklarından özür dileyin” diyerek başlatılan imza kampanyasına da…

 

Erkan Oğur’dan bahsediyorum…

 

Yenişehir Belediyesi’nin derme çatma ramazan etkinliklerinin ağırlamaya çalıştığı büyük ustadan…

 

Sessiz sedasız Yenişehir’e geldi, sanatını konuşturdu ve gitti.

 

Türkiye’de yandaş ve alternatif kültür oluşturma çabasındaki AKP’nin icat ettiği kültür anlayışına bir kaç gömlek büyük gelse de, Kültür(?) ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün(?) sürdürmeye çalıştığı etkinliklere kalite kattı.

 

Erkan Oğur’un ismini böyle bir konu içinde anmak istemezdim. Yine de oluşan tablodaki zıtlıkla ilgili bir kaç cümle etmeden geçmek istemiyorum.

 

Yenişehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Ahmet Baştürk’ün bir süre önce sosyal medya üzerinden bazı yorumlar paylaşmış ben de o talihsiz ve haddini aşan yorumları köşeme taşımıştım.

Ne deniyordu paylaşılan yorumlarda?

 

Tayyip istifa diye anıran eşekler. Ne olacak istifa etse? Erken seçime gider %70’le gelir… Sen ey devrimci… Camide içki içecek kadar şerefsiz.. Keşke bi kaç kişi ölse diyecek kadar ahlaksız.. Peygamberle dalga geçecek kadar zürriyetsiz.. Esnafı yağmalayacak kadar namussuz.. Namaza gidenleri taciz edecek kadar da haysiyetsizsin..

 

Bir de hatıra fotoğrafları var büyük ustayla… Bir tarafta Erkan Oğur, diğer tarafta devrimci düşmanı Ahmet Baştürk ve onun dostu Bülent Cingil…

Acaba Erkan Oğur bilseydi o karede yer alır mıydı?

Aynı oyunlar

Cingil seçime bir yıl kala açıklama yapar ve aday olmayacağını söyler. AKP Sever basın da ikinci bir talimata kadar bunu böyle kullanır.

Anketçiler ortalıkta dolaşır. Ceplerinden isimler çıkar… Sonra, Cingil dışındaki muhtemel adaylar dilden dile yayılır.

Aday olmayacağını açıklayan Cingil’in yerine adı geçen isimlerin beklentileri karşılamaması gerekmektedir. Öyle isimler ortaya atılır ki, Cingil bunların içinde  tek seçenekmiş gibi kalır.

Çıta alçaltılır ki, Bülent Cingil ismi her şeye rağmen en doğru tercihmiş gibi gözüksün, tekrar denenmekten başka seçenek kalmasın.

O nedenle siz siz olun “Cingil sonrası AKP’nin adayı kim olsun” şeklindeki listelere itibar etmeyin.

Bu listelerde adı geçenler de pek sevinmesinler.

Ortalıkta dolaşan listelerde adınızın geçiyor olması sizin açınızdan pek de iyi bir şey değil…

Haftanın gazetecilik başarısı

Baktım ki birisinin canı fena halde sıkılmış. Gazetecilik dersi vermeye çalışıyor. Vergi veriyormuş, ofis masrafı falan varmış. Bunları yapmadan gazetecilik yapanlar olduğunu söylüyor. Kıytırık site kurup habercilik yapıyorlarmış. Ha bir de sarı basın kartı sahibiymiş kendisi sanırım. Sarı basın kartı almanın gazeteciliğin olmazsa olmaz şartı olduğunu falan sanıyor. Kafayı birilerine fena takmış, “Sağdan soldan haberleri bedava kopyalayıp indiriyorlar” diyor.

Başkalarını eleştiren adamın “kıytırık olmayan” sitesine bakıyorsun. Haberlerin çoğu belediyenin sitesinden alınmış. Sanki kendisi belediyeye para ödüyor haber karşılığı. Haklarını yemeyelim, kendilerinin de çok orijinal haberleri var. Ramazanda limonata ve dondurma keyfinden bahsediyor bir haberinde…

Sıcak geçen havalarda Yenişehirli vatandaşları dondurma ve buz gibi limonata ile serinletmeye çalışan gencin haberini yapmışlar. Dondurma ve limonata dışında Ramazan ayının vazgeçilmez tatlısı höşmerim de satıyormuş gençler. Bunların dışında İftar öncesi sattıkları Ramazan Pidesi, kurabiye ve ay çekirdeği çeşitleri de mevcutmuş.

İyi ki sarı basın kartım falan yok da çekirdekten haberler yapmıyorum.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Yenişehir’den bir usta geçti ama…

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.