Yenişehirli Yazar Nazmi Şentürk’ün 7. Kitabı “Korkunun Gözleri Çoktur” Geçen Hafta Okurlarıyla Buluştu.
Bir süre ara verdiği yazma çalışmalarına "Kula Minnet Eylemem" adlı kitabıyla yeniden dönen Yenişehirli yazar Nazmi Şentürk’ün Haziran 2017’de çıkan 2. Kitabı “Ben Kalender Meşrebim Ama Güzel Çirkin Ararım”, Eylül 2017’de yayınlanan 3. kitabı “Gölge Etme Başka İhsan İstemem”, Kasım 2017’de yayınlanan “ Batı Bizi kıskanıyor” ve Ocak 2018’de yayınlanan 5. Kitabı “Godot Gelmeyecek” ve 6. Kitabı “Hükümdar Yol Vermeden Eşkıya Kervan Basamaz” dan sonra yazarın 7. kitabı “Korkunun Gözleri Çoktur” geçen hafta okurlarıyla buluştu.
Öğretmen yazarlarımızdan Nazmi Şentürk’ün 7. kitabı “Korkunun Gözleri Çoktur ” adlı son kitabı yine Cinius Yayınlarından çıktı. 134 sayfadan oluşan kitabı, aralarında Sözcü Kitabevi, Oda Kitap, D&R, Eganba, Kitap Store, Nobel Kitap, Kitap Yurdu, Idefix gibi çok sayıda kitapevi ile internet sitesinden temin etmek mümkün.
Şentürk, Son Kitabı “Korkunun Gözleri Çoktur” İle İlgili Şunları Söylüyor:
Korkunun gözleri çoktur, Polisiyle, jandarmasıyla, provokatörleriyle, döner bıçaklarıyla, tüfekleriyle, tabancalarıyla, tehditleriyle, haksızlıklarıyla, şebekleşen medyasıyla, yıkama yağlama ve yalama görevini arsızca yerine getiren basınıyla, mafyamsı tehditleriyle insanları bunaltır.
Korkan insan; duymaktan, görmekten, düşünmekten vazgeçer. Hırsıza hırsız, haksıza haksız, suçluya suçlu, sahtekâra sahtekâr diyemez.
Korku; insanları mezarlığa dönüştürür, bitkisel hayata sokar. Onu; yiyen, içen, sıçan bir böceğe dönüştürür.
Korku yüzünden paranoyaklaşan kişinin kafası hiç izin yapmayan, bin bir gözlü polislerle doludur. Kendisine sansür koyar, ağzını bantlar ya da köpekleşir.
Korku, suratlardaki gülümsemeleri kirletir; kişileri çaresiz, mecalsiz, savunmasız, güvensiz bırakır. Korkunun korkunç gözleri altında seyyar cesede dönen kişi tepkisizleşir, kendisinden ödü kopar, maskelerle dolaşmaya başlar. Kendisini gizleyerek kurtulacağını düşünür.
Korkunun teslim aldığı, ensesinden yakaladığı bu kişiler ve bu kişilerden oluşan toplum, diktatörün işlerini kolaylaştırır.
Korkunun dehşet salan gözleri karşısında bilim, sanat, yaratıcılık gelişemez. O toplum bölünmeye, çürümeye, çökmeye mahkûmdur.