Baştan şunu dile getirmeliyim..
15 Temmuz’da darbe teşebbüsünde bulunanları, bu noktaya gelinmesine sebep olanları, yakın tarihe kadar kol kola gezenleri bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyor, öldürülen vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.
Her türlü darbeye karşıyız. Bu bazıları için olduğu gibi yeni değil, yıllardır böyle..Askeri darbelere karşı olduğum kadar sivil darbelere de karşıyım. Anti demokratik her türlü uygulama ve anlayış demokrasi ve insanlık suçudur bu böyle biline.
Şunu da bilmek gerekir ki, 15 Temmuz kutlanacak bir gün değil, esasen utanılacak bir gündür.
Neden mi?
Bu darbeyi FETÖ yapmadı mı? Peki FETÖ’yü devlete kim soktu? Kim kol kola gezdi, kim methiyeler düzdü? Kim korudu, kolladı? Kim halka silah sıkan, uçakla bombalama yapanlara, kim 249 Kişiyi öldürüp, binlerce vatandaşımızı yaralayanlara o görevleri verdi?
Kim parsel parsel arazi sattı, kim “ne olur hocam gel bu hasret bitsin” dedi?
Kim burnunun ucuna kadar, en etkin bölgelere bu kişileri koydu?
Kim devletin tüm imkanlarını verdi, kim devleti bu yapıya teslim etti?
Kimler “ona FETÖ diyemezsiniz, o bir hocaefendi” dedi?
Kimler “cemaat devlete sızmış buna kargalar bile güler” diye savundu.
Kimler Zekeriya Öz için “heykeli dikilecek adam” dedi.
Bu kalkışmayı kimler biliyordu?
Belgelerle sabit, Mit birçok şeyi biliyordu, devleti yönetenler biliyordu, kimse bir şey yapmadı.
Vatandaşlarımızın hayatları korunamadı, darbe açık bir şekilde önlenemedi, devlet zafiyete uğratıldı, ülke tehlikeye atıldı..Peki neden?
O zaman burada alkış,kakafoni ile bir destan çıkaramaz, bir kutlama yapamaz kimse.
Ancak ve ancak, yüzü olan varsa oturur, sadeceutanır.
Halk kandırılır, ben kandırılırım belki, ama kusura bakmasın kimse de devletin başı kandırılamaz.
Eğer bizim kadar kandırılabilecek seviyede ise o kişi, o zaman bu devleti yönetemez.
Ha yok ben de kandırılabilirim diyorsa o kişi, o zaman bu devleti herkes yönetebilir.
Kaldı ki kimse kandırılmadı. Herkes herşeyin farkında idi. Mit’in cevabına göre, Adil Öksüz de biliniyordu, diğer kişilerin de nerede görev yaptığı biliniyordu. Zaten bilinmese bir gecede on binlerce kişi nasıl görevden alınır ve tutuklanırdı ki?
Peki her şeyi geçtim, söylesin sorumlular, iktidara sahipler..
Ben mi atadım yahu bunları, ben mi verdim bu görevleri?
Bunu kimse demiyor mu en azından içinden?
Bunların hesabı verilmeden.. Halka coşku verilerek, halk kandırılarak, kahraman gibi gözükmek nedir?
Hem sağa sola “sen tankın önünde niye durmadın, sen neredeydin, sen kaçtın” diyeceklerine, devleti bu hale getirenler o akşam neredeydi allahaşkına?
Cumhurbaşkanı’ndan en alt seviyedeki bürokrata kadar 15 Temmuz gecesi kim neredeydi açıklasa ya? Bir fotoğraf görsek?
Kim köprüde darbenin tersi yöne kaçtı, kim tünele, kim gecekonduya saklandı?
İsteğim şu.. 249 Kişi katledildi, tanklara, tüfeklere büyük bir cesaretle göğüs gerdi de, hangi devlet yetkilisi, devleti yöneten hangi kişi bir tankın önüne geçti?
Bu sorular sorulmalı, öyle tespitler yapılmalı.
Unutulmasın, belli bir kitleyi her zaman kandırabilirsiniz ama herkesi her zaman kandıramazsınız.
15 Temmuz sokaklara çıkanlar için anma, olanlara engel olamayanlar, olanlara sebep olanlar için ise utanma ve hesap verme günüdür. Devletin yok olduğu bir gündür. Sisler arasında bir gündür. Birilerinin darbe sonrası OHAL ilan ettiği, OHAL’i de bahane amacı, kılıf olarak kullandığı bir gündür. Lanetli bir gündür.. Ama kutlanılacak bir gün değildir. Hele bu darbe girişimine az ya da çok sebep olanların destanı hiç değildir.
Kimse daha tam olarak hesap vermemiştir. 15 Temmuz, siyasi ayağı çıkmayan bir girişimdir. Peki bunca insan neden ölmüştür? Vuranlar bellidir belki ama bu ölümlere götüren olaylara sebep olanlar kimlerdir?
FETÖ’cüler tamam ama olayları buraya getiren muktedir sorumlular kimdir?
Evet teknik olarak buradan bir destan da çıkmayacaktır, ancak ve ancak soruşturulacak konular çıkarılabilecektir.
Hele ki bu kadar ötekileştirme varken, cıvık cıvık popülizm yapıyorken birileri, herkesin ortak değeri olan bir gün olamayacaktır.
Sonuç olarak, darbe girişiminin sorumluları ile 15 Temmuz akşamına kadar gelinen süreçlerde FETÖ terör örgütünün oluşmasında, büyümesinde, toplumsal tehlike oluşmasında doğrudan ve/veya dolaylı olarak katkısı olan, yardımcı olan, sorumlu olan herkesin ortaya çıkartılarak yine evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde yargılanmalarının sağlanması gerekmektedir.
Çözüm ise, demokrasiye tam anlamıyla sıkı sıkıya bağlı kalarak, olağanüstü haller bir kenara bırakılarak, OHAL kılıf yapılmayarak, sadece hukuka uyularak gelecektir. Tüm sorumluları ortaya çıkaracak "gerçek" araştırma ve soruşturmalar yapılarak, sorumlular halktan kaçırılmayarak, "tüm soru işaretleri ortadan kaldırılarak", kimseyi ötekileştirmeden samimi ve kararlı bir mücadele ile bir daha darbe girişimleri ile karşı karşıya kalınmayacak bir ortam yaratılması için çalışılması, popülizmden uzak durulması gerekmektedir.
Unutmadan söylemek gerekir ki, 15Temmuz demokrasinin, hukuk devletinin, çağdaşlığın, laikliğin, kısacası Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin de ne kadar değerli ve de önemli olduğunu ortaya koyan bir gündür..Bir şey yapılacaksa, işte bu Cumhuriyetimize sıkı sıkıya bağlanılmalıdır.