Temel bir gün yolda gidiyormuş.
Yürürken yolda sarı-kahverengi, kıvamlı bir madde görmüş.
Önünde durup nedir bu diye düşünürken, eğilip bir tutam almış ve bu kıvamlı maddeyi önce saçına sürmüş saça sürülen bir şey mi diye, sonra yüzüne sürmüş yine neye yarar bunu anlamak için, her yeri bu maddeden olmuş ama hala nedir bu anlayamamış, sonra tatmak için bu maddeyi ağzına götürmüş, tatmış, bir anda yüzünü buruşturmuş, bu maddeyi tükürerek ağzından fırlatmış ve “hayvan pisliğiymiş, iyi ki üstüne basmadım” demiş.
Bu hikaye memleketin halini o kadar güzel anlatıyor ki, affınıza sığınarak bu hikayeyi yazmak zorunda kaldım.
Yani bir tek üstüne basmadık..
Ortalığı pislik götürüyor, 14 senedir sürekli bir skandal, kaos, sürekli bir olağanüstü hal, sürekli bir kavga, en sonunda da -daha dünkü – kendi adamları tarafından tüm ülkeye yapılmaya çalışılan darbe..
Bir utanma da yok kimsede, gündem değiştirecekler, sarılacaklar ya bir şeylere tutturdular Lozan hezimettir diye. Hıhı hezimet.
Zafer olan türbe taşıdığınız Süleyman Şah operasyonu idi aslında. Zafer olan Komşularla sıfır sorunla başlanan sırf sorun olan süreç. Zafer olan Erdoğan’ın 14 yılda tek tek devletin içine soktuğu, ülkenin dibine dinamit koyup 15 Temmuz’da uçuruma sürüklediği, şimdi de bir türlü ayıklayamadığı devlet yönetimi anlayışı. Budur örnek devlet adamlığı.
Ağızlarına sürdükleri pislikle, bir de şanlı Cumhuriyet tarihini, Atatürk’ü almıyorlar mı.. Ben de fazla kale almıyorum böyleleri işte..
Şimdi iktidarın tutunduğu tek dal olan OHAL süreci de tam bir devlet aklı (!) ile ilerletilmekte..
İnsanları sırf bir bankada hesabı var diye görevden alır, içeri atarken, Başbakanlığa bağlı Diyanet’in bile hesabının çıkmasına ve burada hiçbir şey yapılmamasına ne denmeli?
Ya da iktidarın kapı kulu gazetecilerinden birinin yalısını alırken bile bu bankadan kredi kullanması.
Neden böyle, çünkü bizzat Erdoğan’ın teşviki vardı bu yönde.
Erdoğan yemek yeme dese, aylarca yemek yemeyecek insanlar var ya bu ülkede, ondan herkes onun yönlendirmesi ile Cemaatin her türlü kurumuna akın etti.
Erdoğan’ın “Ne olur geri dön” diye yalvarması, “Bitsin bu hasret” diye naralar atması,“Ne istediniz de vermedik”, “Parsel parsel arazi verildi” itirafları, şimdi Erdoğan Lozan dedi diye, OHAL’i uzattı diye, yok devlet okulunda paralı sınıf, yok proje okullarında öğretmen kadrolarının dağıtılması faaliyetleri ile, kanalları kapattı diye, valileri illerde içkili mekanları yasaklattı diye, yani kısacası gündem değiştirmek ve gizli ajandasındakileri gerçekleştirmek adına her şeyi yaptı, ha bire de suçlu/masum ayırt etmeksizin birilerini görevden attı diye her şey unutuluyor mu ya?
Allahtan basmadın bu dışkıya.. Bir onu yapmadın yani..
35 Bin kişi tutuklu, 50 Bin kişi gözaltında, 100 Bin öğretmen, hakim, savcı, polis işten atıldı. Henüz görülen bir dava, kabul edilen bir iddianame yok ama yediden yetmiş yediye 1 Milyon kişi bir sebeple damgalanmış vaziyette.
Züccaciye dükkanına girmiş fil gibi davranmak, toprağı tüm mineralleri ile içinde belki mikrop vardır diye tümden süpürüp almak, hiç hesap vermeden yüz binlerce haneyi etkileyecek sürekli radikal kararlar almak, ağır mağduriyetlere sebep olmak bu ülkede kapanmaz yaralara sebep olacaktır.
Bu kadar olağanüstü durum yetmezmiş gibi, bir de OHAL’i bir kez daha uzattılar.
Bu arada bu hal Olağanüstü bir hal de değildir sakın karıştırmayın. Bu halin olağanüstü kısmı bizler için, olağanüstü durumda olan biziz, halkız. Aslında bu süreç AKP’nin tüm eylemlerini, söylemlerini, daha önce gizli tuttuklarını, daha önce yapamadıklarını, söyleyemediklerini, kısacası AKP’nin kendi gizli ajandasını olağanlaştırma halidir unutmayın.
Erdoğan’ın her şeyi söyleyebildiği, her şeyi yapabildiği haldir.
Zaten bu sebeple de AKP ve Erdoğan OHAL’i çok sevmiştir.
Peki, bugünlerde gündemimizi sıkça kaplayan bu darbe girişimini yapan örgütün siyasi kanadı nerededir?
Fetö’yü araştıranlar neden daha önceden Cemaat’i canhıraş bir şekilde savunanlardan seçilmiştir? Mesela Reşat Petek Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları yoğun bir şekilde savunmuyor muydu? Neden araştırma komisyonunun başkanı ve neden araştırma komisyonunun tüm yetkilileri AKP’den seçildi?
Ortada bir kaptı kaçtı, bir ört bas durumu mu var gençler?
Başa dönersek..
Zaten 14 yıldır sürekli olağanüstü haldeyken, üstüne gerçekten gelen Olağanüstü HAL, şimdi OHAL’in yeniden uzatılması ve yaşanan OHAL mağduriyetleri, yapılan uygulamalar sonucunda, bu ülkenin daha ne kadarını pisletecekler diye sormak akla geliyor.
