Geçtiğimiz bayramı da her zamanki gibi memleketimde, Yenişehir’de geçirdim. Yine birkaç gün önceden şehrimize geldim ve ayağımın tozuyla pazarda, sokakta halkla, ziyaret ettiğim insanlarla, esnafla, vatandaşla birlikte, onların mevcut durumlarını, dertlerini, tasalarını bizzat görerek ve onları dinleyerek öğrendim.
Herkeste gördüğüm ortak şey, ülkenin genel durumu ile birlikte oluşan mutsuzluk ve umutsuzluktu.
Ama Türkiye’nin genel halinden kaynaklanan sebepler bir yana Yenişehir’in mevcut durumu özelinde de inanılmaz bir memnuniyetsizlik ve hatta artık tam anlamıyla bıkkınlık mevcuttu.
Yenişehirli artık sorununu söylemekten dahi sıtkı sıyrılmış. Yeter artık diyor, öfke ile ağzına geleni söylüyor. Öyle ki, artık Belediye Başkanının kulaklarının hayırlı bir şey için çınlamadığını bizzat kendisi ve danışmanları dahi biliyor.
Hani bir sıkıntınız olur, söylersiniz o sorun çözülsün diye. Ama bir söylersiniz, iki söylersiniz, üç söylersiniz, biz bu köşelerden yazarız, ama bir süre sonra artık yapılanlar ya da Yenişehir’de olduğu gibi “yapılmayanlar” utanma eşiğini de aşar, artık siz de, halk da artık bırakıyor her şeyi ya durum aynı öyle. Bırakıyor derken bir tek şeyi bırakmıyor, ağzına geleni söylemeyi bırakmıyor, konular açıldı mı milleti tutabilene aşk olsun.
Neden mi bahsediyorum? Yollardan, tozdan, çamurdan, her yeri kazılmış ve hala kazılıyor olmasından, şehrin pisliğinden, görüntüsünün harap bir yere benzemesine ve daha birçok olumsuz durumdan..
En güncel olarak TOZDAN ve ÇAMURDAN bahsedeyim..
Gördüğüm şu ki, “yine” ilçemizde her yer toz, toprak ve çamur. Araba ile gidilecek, yaya olarak yürünebilecek, bir temiz ayakkabı ile bayramlaşmaya gidilecek bir yol olmaz mı yahu? Bu halka bu reva mı?
İnsanların ciğerleri toz doldu, herkes hasta, daha da ne hastalıklar çıkacak belli değil. Pislik havada var, ee suda da var. Önümüz de kış bir de..
Dahası..
Belediye Başkanı bundan 2 bayram önce siyasi partilerin bayramlaşmasında benim sorum üzerine demişti ki, 2015 yılı kış bitmeden Yenişehir’de tozlu, topraklı yol kalmayacak, tüm kazı çalışmaları bitecek diye. Hadi bu söz biraz esner, yahu senesi geldi, ikinci kış bitecek tek bir düzelme yok ve hatta geriye gitme var. Şimdi sağda solda Belediye Başkanı yolların, sokakların bir kez daha kazılacağını söylüyor. Yahu siz dalga mı geçiyorsunuz bu halkla, yapamıyorsanız bırakın bu görevleri!
Kaldı ki bu köşeden de yazdım, her gittiğim yerde de söylüyorum Yenişehir’de kazma işleri bitecek dedi Belediye Başkanı, söz verdi (!), nasıl bir söz bu, nasıl bir insandır ki ne söz verse tutamamakta.
Alın size başka bir fasıl açayım. Belediye Başkanı çevre yolu Bayramdan önce açılacak demedi mi? Ee özellikle gittim baktım açılan bir çevre yolu da yok!
Nasıl insanlarsınız sizler yahu? Yapamıyorsanız ayrı, yalan apayrı.. Çıkın biz bunu yapamadık, söz verdik yapamadık, biz bu işi beceremiyoruz deyin.
Bakın geçen de yazdım, birçok yerde de anlatıyorum, bir arkadaşım birkaç ay önce tesadüfen Yenişehir’den geçiyor ve çıkış tabelasında anlıyor ki burası bir ilçe. Yani öyle silik bir hale koydular ki şehri, içinden geçen bile buranın bir ilçe olduğunu anlamıyor.
Yine ilçemize geçen yıl Aralık ayında beraber geldiğim arkadaşlarımdan biri bu bayram için Yenişehir’e giderken bana sarı çizme getirmiş, Yenişehir’e gidiyorsun lazım olur diye..
Tabi bir dahaki seçime kadar çekilmez bu durum, köklü bir değişim, toplu bir tepki gerekir biraz olsun taşlar yerinden oynasın diye..
O yüzden diyorum ki; artık lütfen bu yazıyı okuyanlar, bana katılanlar, yani RAHATSIZ OLANLAR PARMAK KALDIRSIN ve aşağıdaki mail adresine, facebook, twitter adreslerime ya da telefondan bizzat arayarak ben de rahatsızım, ben de huzursuzum, bir şeyler yapmalıyız ve bu durum değişmeli desin.. Bakalım duyarlı, tepki gösterebilen kaç kişiyiz?
E – mail Adresim: [email protected]