Çaresizliğinize kılıf aramayın

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Aktaş, çiftçiyi uyarmış.

“Sulu tarım yapmayın, sebze yetiştirmeyin” demiş ve eklemiş.

“Geçen yıl beklentilerimiz gerçekleşmedi. Önümüzdeki sezon için de işlerin iyiye gideceğine yönelik bir belirti göremedik.”

Muhterem başkan,

İsterseniz size, çiftçinin neden para kazanamadığını, neden üreterek iflas ettiğini anlatabilirim.

Çiftçiyi çaresizliğe itecek cümleler kurmadan üstelik.

Sizin bu söyledikleriniz,

Çözüm makamında oturan bir insanın çaresizliği.

Çok yadırgadığımı söylemek istiyorum.

Siz ne zaman bu üretici için bir şey yaptınız da çaresiz kaldınız?

Çiftçinin hangi sorunu üzerinde düşündünüz? Kaç tane proje ürettiniz?

Aklınıza ilk geleni söylüyorsunuz.

Ve sanırım, doğru olduğuna inanıyorsunuz.

Sorumluluk makamlarında oturanlar böyle yapmaz.

Sorunun gerçek nedenlerini bilirler ve onları dile getirirler.

Dile getiremezler ise tedbir alıp çözüm üretirler.

Yenişehir ovasında üretim yapan çiftçiye,

“Sen bırak bu sulu tarımı, maliyeti düşük ürünlere yönel “ demezler.

Buna akıl verme denir.

Üstelik yanlış bir akıl.

Üstelik üzerinde hiç düşünülmeden söylenmiş, çevre şartlarıyla çelişen bir akıl.

Bunun adı, gerçekleri konuşmak da değildir.

Bunun adı; Gerçekleri saptırıp kendi çaresizliğine kılıf uydurmaya çalışmaktır.

 Dost, dost olarak kalabilmeli

Bir konuyu araştırırken bir söze rastladım.

Büyük Hun İmparatoruna ait olduğu belirtiliyor.

Sözün kime ait olduğu değil konumuz, bizzat kendisi.

“En değerli çabalarınızın arkadaşlarınız tarafından lanetleneceğini bilin. Siz mükemmel oldukça en çok acıyı çekecek onlardır.”

Bu sözde, çok küçük bir doğruluk payı bile olsa durum vahim.

İnsan ilişkilerindeki aksaklığın nereden geldiğini göstermesi bakımından da çok önemli.

İşte benim anladıklarım;

Bazı insanlar siz ağlarken yanınızda olurlar.

Şefkat gösterir, sıkıntılarınızı paylaşırlar.

‘Kötü gün dostum’ diyerek yere göğe sığdıramayız onları.

Bir karara varmadan önce bir de iyi gününüzde görmeliyiz, bu dostlarımızı.

İyi günde de dosta ihtiyacımız var.

Güzel olanı paylaşmadan, nasıl mutlu olur insan.

Kötü gün dostlarımız, iyi günlerimizde de yanımızda olmalı, başarımızı kutlayıp mutluluğumuzu paylaşabilmelidir.

İyi gün dostu bulmak, kötü gün dostu bulmaktan daha zor olmamalı.

Bizler hep, kötü gün dostlarımızı önemsedik.

Kötü günde yanımızda olana gerçek dost gözüyle baktık.

Diğer taraftan, sıkıntısı olanı tercih ettik.

Mutsuz olanın, bize daha çok ihtiyacı olduğunu düşündük.

Kısaca, kötü gün dostu olmayı, örnek bir davranış olarak algıladık.

En doğru olanı ve en zor olanı başardık.
Bizlere, İyi gün dostu bulmanın kolay,  kötü gün dostu bulmanın zor olduğu öğretildi.

İyi günde herkes yanımızda olurdu ama kötü günde, kimse kalmazdı hayatımızda.

Dost, dost olarak kalabilmeli.

İyi gün, kötü gün ayırımı yapmadan,

En önemli, en değerli çabalarımızda,

Her hal ve şartta yanımızda olmalı, bizimle kalabilmelidir.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Çaresizliğinize kılıf aramayın

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.