Bayramın birinci günü, AKP'li bir arkadaşımla tarih konuşmak gibi bir hata yaptım. Sinirim tepeme çıktı. Israrla "olmasaydın olmazdık" Allah'a şirk koşmaktır gibisinden bir kaç cümle grubu kusuyordu.
Ne siyasi değer farklılıklarının ne de tarihe bakış açısının "olmasaydı" şeklindeki yorumlamanın herkes tarafından farklı görünmesini sağladığına inanmıyorum. Çünkü Atatürk karalaması yapan bir grup propagandacının özellikle son 5- 10 yılda dilinden düşürmediği alternatif tarih denilen şeyin tamamen bir saçmalık olduğunu düşünüyorum. Tarihte bazı çözümlenemeyen veya eksik olduğu düşünülen bilgiler, yorum ve siyasi görüş dahilinde değerlendirilebilir fakat tüm orduların lağvedildiği tüm toprakların işgale uğrayıp Mondros ile birlikte Osmanlının zaten fiilen ortadan kalktığı bir siyasi ve askeri atmosferde bir liderin çıkıp düşmana isyan bayrağı çekmesinin tartışılacak yanı yoktur.
Birçok yeniyetme tarihçi (!) Atatürk savaşta yoktu bu savaşta yoktu gibi akla sığmayacak saçma teoriler üretse de bilinen bir şey şudur ki; dönemin şartlarında bırakın isyana cesaret edecek bir askeri bulmayı, İstanbul’daki Paşalar bile yenilgiyi kabullenmiş bir gaflet içindeydiler. Sırf bu açıdan bile Atatürk'ün cesareti alkışlanmalıdır. Kaldı ki diğer ülkelerin tarih kitaplarına bile askeri dehası geçmiş bir kişiden bahsediyoruz.
He şimdi gelelim asıl konuya. Bu tip tartışmalarda yorumlar analiz edildiğinde ortaya çıkan sonuç genelde şu oluyor; Atatürk'ü yerden yere vuran kesimin Atatürk'ün İnkılaplarıyla problemleri var. Bunu açık açık söylemek yerine de "Çanakkale Savaşı'nda Atatürk yoktu" diyebilecek kadar inkar tarihçisi olma yolunu seçiyorlar. Onun Değişimlerini dinsizlik olarak yorumlayıp İstiklal Mahkemelerini faşizm olarak algılıyorlar. Bu noktada bilmiyorlar ki Atatürk'ün din adına yaptığı şeylerin teorik kaynağında dinin herkes tarafından anlaşılması ve ortada devlet sözcülüğü yapmaya alışarak dolaşan sözde alimlerin artık Allah ile kulu arasına girmemelerini sağlamak vardır. Faşizm yorumunu da gülünç bulduğumu söylemeliyim. Dönem zaten faşizm kelimesinin ortaya çıktığı ve Avrupa'yı kavurduğu bir dönem. Atatürk'ün yaptıklarının faşizm olmadığı o dönem incelendiğinde anlaşılacaktır. ( öyle olsa bile dönemin siyasi ekolü o şekilde olduğundan bu günün bakışıyla yadırgamak tarih mantığına terstir) Camileri ahır yaptılar şeklindeki Rasim Ozan tarzı yalan ise gerek Sinan Meydan gerekse Yılmaz Özdil tarafından belgeleriyle yalanlanmıştır.
Şimdi gelelim işin özetine.
Atatürk'ü sevmeyen ve eleştirenler onun askeri dehasına, söylemlerine laf atarak zaman kaybetmek yerine esas dertleri olan "İslam hukukunun kaldırılması yüzünden" Atatürk'ü sevmediklerini itiraf etmeye başlamalılar diye düşünüyorum. (Başka gruplar da olabilir tabi) Yani en azından herkes dürüst olsun ve gerçek sebepleri söylesin, yanlış ve eksik bilgiyle ömür geçmesin istiyorum.
