Halkevinde mandolin eğitimi alıp askere giden, terhis sonrası da tekrar Halkevinde muhasip olarak görev yapan, Yenişehir’i ve Yenişehirlileri Sevenler Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin kurucularından değerli insan Mehmet Akyüz (1923-2010) sağlığında Halkevlerini aynen şöyle anlatmıştı:
“Halkevi toplumumuzun aydınlanması, kaynaşması ve de her şeyini paylaşması için örnek bir okuldu. Elinde olan olmayana ulaştırıyor, öğrenen, bilmeyene öğretiyor, var olanlardan toplanan yardımlar, alil ve ihtiyaç sahiplerine adilane bir şekilde dağıtılıyordu. Düşünebiliyor musun? Okula gelmiş yaşı bir hayli geçmiş sünnet olmayan fakir öğrenciler olurdu. Her okulun idaresi bunları tespit eder Halkevine bildirirdi. Halkevi bütün masraflarını üstlenerek topluca sünnet cemiyetini köyde olsun, şehirde olsun yardımlaşarak yapardı. Her türlü sosyal etkinliklerde Halkevi’nin katkısı mutlaka bulunurdu. Hatta Cumhuriyet Balolarının düzenlenmesinde, dans bilmeyenler için dans kursları düzenlenmişti. Kurs öğretmenleri ise Belediye tarafından temin ediliyordu. ”
Yenişehir Halkevi’nde en çok ilgi duyulan ve de faaliyet gösteren dal müzik koluymuş. Bu kolun çalışmaları kapsamında özellikle Türk Sanat Müziği dalında bir hayli öğrenci yetişmiş. Ud, cümbüş, mandolin, kanun, keman ve vurgulu sazları çalanların yaygınlaşması ile Yenişehir’de meşk dolu eğlenceler gelenek haline gelmiş. Bu gelenek pazar günleri erkeklerin, perşembe günleri ise bayanların bir araya gelmelerine vesile olmuş. Yukarıda sayılan sazların bir veya bir kaçı varlıklı ve orta halli ailelerde mutlaka bulunurmuş.
Yine aynı caddede esnaflık yapan Aktar Ali Haydar Er’inde her çeşit enstrüman ve yedek parça sattığını, çeşitli enstrümanlara ait tellerin bu işyerinde takılıp akort edildiğine de çoğu kez tanık olmuşumdur.
Resim dalında ise Salih Ustaların Mehmet Türkoğlu, meraklı olanlara bu kurumda resim dersleri vererek birçok kursiyerin yetişmesine yardımcı olmuştur.
Sosyal faaliyetlerin her alanında bulunan, Öğretmen Mustafa Nuri Günal (Diliçıkık) Yenişehir Sanatkârlar Gücü Spor Kulübü adına bir bando takımı kurmuş, çalışmalarını Halkevinde yürütmüşlerdir.
29 Ekim 1933 Pazar günü Cumhuriyet’in 10.Yıl kutlamalarında bu kulübün Bando Takımı sergilemiş olduğu gösterileriyle Cumhuriyet kutlamalarına büyük renk katmış. Gece de fener alayı şenlikleriyle halka unutulmaz bir zevk yaşattıklarını büyüklerimizden duyardık.
“1948 yılında Türk Halk Müziğinin değerli üstatlarından Muzaffer Sarısözen Yenişehir’e geldiğinde Halkevine uğrayarak, incelemelerde bulunmuştu. Yenişehir’e ait olduğu bilinen “Zeytinyağlı yiyemem aman” türküsünün hikâyesini araştırmıştı. Bu türkünün mum plağa alınması içinde mahalli düğünlerde bayanlara dümbelek çalan Şakçı ile Sebile’yi Halkevine davet etmişti. Bu ikili Halkevi’ne geldiğinde erkeklerden de orada bulunan Tortopların Ahmet (Tortop)ile Tabakların İbrahim (Aykal)bu koroda görev almıştı.
Bayanların erkeklerden sıkılmaması için araya bir perde konularak birlikte bu türkü söylendiğinde, büyük Üstad Sarısözen de bu eseri mum plağa almıştı.”
Yenişehir Gençlik Kulübünün başarılı file bekçilerinden merhum Sadi Çevik’in (1930-2010)bizzat tanık olduğu bu olayı kendilerinden dinlemiştim. Halkevinin müstecirliğini uzun bir zaman ilçemizin renkli simalarından Kara Kâzım’ın oğlu Mokor Hasan (Batum)ile kardeşi Akım yapmışlar.
20 yıla yakın sosyal ve kültürel etkinliklerde bulunan Halkevleri, 1950 yılı seçimleri sonucu değişen iktidar tarafından 11 Ağustos 1951 tarihinde kapatılarak tasfiye edilmiştir.