HAVAÇOK SICAK ESMİYOR DEĞİL Mİ?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

zynp

Son günlerde en çok duyduğum cümle bu oldu. Evet, gerçekten çok sıcak ve gerçekten hiç esmiyor.

Küresel ısınma falan filan. Evet, küresel ısınma yüzleşmemiz gereken bir gerçek. Ancak benim daha çok dikkatimi çeken bir şey var bu günlerde.

Mesela yolda giderken dağları görüyorum. Silme beton yığını haline gelen etekleri ve tıraş edilmiş tepeleri. Sonra sürekli kazılmış yollar, her dakika başka bir yerde başlayan kentsel dönüşüm projeleri.

Türkiye inşaat sektöründen beslenen ve bu sektör haricinde başka hiçbir gelir kaynağı olmayan bir ülke haline geldi son yıllarda. Malumunuz diğer tüm alanlarda üretime ket vuruldu. İş yerlerinin hareket alanları daraltılınca yabancılara satışlar başladı. Sonucunda da inşaat sektörü dışında elimizde pek de bir şey kalmadı.

Dolayısıyla yeni bina inşa etme konusunda sınırlar zorlandı, doğa telef edildi. Artık zorlanabilecek bir sınır kalmadığında da var olanlar elden geçirilmeye başlandı. Sonuçta bir yerden paranın dönmesi gerekiyordu.

Hepsi iyi güzel de ben mesela en çok çıkan hafriyatın nereye döküldüğünü merak ediyorum. Öyle ya, bir bina yıkıldığında epeyce bir malzeme çöp oluyor. Her seferinde nerede toplanıyor mesela onlar?  Bir de bu molozların doğaya karışması ve yok olması pek mümkün değil biliyorsunuz, bildiğim kadarıyla geri dönüştürülebilen bir malzeme de değil. Gerçekten merak ediyorum ne yaptıklarını.

Sonra mesela en çok önü açılan alanlardan biri de kireç, beton, mermer fabrikaları. Dağların oyulmuş yüzeyleri buna en büyük ispat. Peki, mesela biliyor musunuz dağlarda oluşan kireç toprağı tutuyormuş. Kireç yok olursa toprak suyu tutamadığı için büyük heyelanlara neden olurmuş.

 Coğrafya dersinden bildiğim kadarıyla bir de ağaçlar tutuyor toprağı. E biz kesiyoruz hepsini. Kireci almak için de şantiyeler kurup oyuyoruz dağları. Sonra bütün dağları tepeleri kelaynak kalıyor. Çölleşiyor diğer bir deyişle.

Peki, şimdi hal böyleyken çöl ikliminin şartlarını bir hatırlayalım. Tamamen kurak olan araziye çöl deniyordu sanırım. Hani bir canlının uzun süre yaşamasının imkansız olması nedeniyle genelde yaşam belirtisi bulmak zordur.

Şimdi diyeceksiniz ki arap yarımadası tamamen çöl ama adamlar çok zengin ve lüks içinde yaşıyorlar. Kesinlikle katılıyorum çok doğru. Ama onlar o coğrafyanın insanı oldukları için zaten o yaşama uyum sağlamış olarak doğuyorlar. Bir de küçük(!) bir detay var tabi, onların zenginlikleri inşaat sektöründeki başarılarından gelmiyor.

Adamlar bugün dünyada en geçerli enerji kaynağı olan petrolün üstünde yaşıyorlar. Zaten çok zengin oldukları için de bizim gibi ülkelerden mülk edinip nispeten serin yerlere gidiyorlar.

Ben ilkokuldayken Türkiye dört mevsimin yaşandığı, doğal kaynakları çok olan, tarım ve hayvancılığın gelişmiş olduğu bir ülkeydi. Ya da öğretmenimiz bizi kandırdı bilemiyorum. Çünkü gördüğüm kadarıyla mevsim ikiye düştü, tarım ve hayvancılık ise öldü. Düşünsenize Konya ovasında ekili arazi yokmuş mesela(ben gidip görenlerin yalancısıyım) Türkiye’nin en büyük ovasında ekili ürün olmaması neyle açıklanabilir ki.

Hal böyle olunca esmiyor tabi. Nasıl essin ki?

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
HAVAÇOK SICAK ESMİYOR DEĞİL Mİ?
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.