Brougham: “Hayatta en büyük mucize, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır.”der.
Ben ne yazık ki böyle bir öğretmene rastlamadım. Öğrencilik yıllarımda beni etkileyen bir öğretmen yok.
Yaramaz bir öğrenci değildim, tembel bir öğrenci de değildim ama sopa yemekten kurtulamadım.
Bilmem ne bitkisindeki taç yapraklarını gösteremediğim için minicik suratımı tokatlarıyla morartan fen bilgisi öğretmenini tiksintiyle ve öfkeyle hatırlarım.
Öğretmen çoktur ama iyi öğretmen pek azdır.
Öğrencilerini not defteriyle tehdit eden, kendi ezikliğini tatmin etmek için sınıfta terör estiren, para için ruhunu satan, tarafsız olamayan, öğrencilerinin yüreklerine dokunamayan tipler gerici düzenin makbul öğretmenleridir.
Hazır bilgilerle kafaları doldurup yaratıcı düşünmeyi durduran, öğrenme isteğini körelten, öğrencilerin kendilerini ifade etmelerine fırsat vermeyen, gardiyanlık yapan, hoşgörüsüz bir tip iyi bir öğretmen olabilir mi?
Çok şey bildiğini sanan ve bunları öğrencilerinin kafalarına sokmaya çalışan, bildiklerini gözden geçirmeyen, diyalog kurmayan, eleştiriye katlanamayan, can sıkıcı öğütleriyle alay konusu olan biri iyi bir öğretmen olabilir mi?
Bu yazıyı okuyan bazı meslektaşlarımın klişe sözlerle bana sitem edeceklerini biliyorum. Onlara kulaklarımı kapattım. Sayıları bir milyona yaklaşan öğretmenlerin arasında iyilerinin olduğunu bana hatırlatmanıza gerek yok. Kötüleri iyilerle dengelemeye çalışmayın.
İyi bir öğretmen, kendisini yavaş yavaş gereksiz kılabilen öğretmendir. İyi bir öğretmen, çoğu modası geçmiş ölü bilgileri ezberletmez, okumayı ve araştırmayı sevdirir.
Öğrencilerin bilmeleri gerekenden daha fazlasını bilmeyen bir öğretmen fayda yerine zarar verir. Donanımı yeterli olmadığı için sindirme yolunu seçer.
İyi bir öğretmen, sınav yaparken öğrencilerinin bilmedikleri konuları değil bildikleri konuları arayıp bulabilen ve sorabilendir.
Öğretmenin cahili, cahil kitle tarafından “Disiplinli öğretmen” diye yüceltilir. Bağnaz ve kurnaz yöneticiler tarafından ödüllendirilir. Oysa yaptıkları iş, öğrencilerin hayallerini ve öğrenme isteklerini yok etmekten ibarettir.
B. Shaw bir konferansında, öğrencilerin hayatını karartan öğretmen tiplerini uzun uzun anlattıktan sonra şöyle der: “Okula başladıktan sonra eğitimime ara vermek zorunda kaldım.”
Sıradan öğretmen ezberletir, iyi öğretmen açıklar, çok iyi öğretmen ise hayal ettirir.
“Gölge etme başka ihsan istemem” kitabından
————————————————-
Vefa değerlidir, her insanda bulunmaz
Bazı insanların içlerinde hangi canavarı taşıdıklarını anlamak için hafiften kuyruklarına basmak gerekir çünkü cahil kişi erdemden, akıldan, nezaketten, vefa duygusundan yoksul olduğu halde bunların tümünü kendinde toplamış gibi gösterir.
İnsanlar gerçek yüzlerini sizden istediklerini alamadıkları zaman gösterirler çünkü vefa yalnızca insan olanlarda bulunur.
Hayallerimiz gökyüzünde uçuşurken birden bire yere çakılıp insan küçüklüğü ile karşılaşmak çok yorucudur. İnsan kadar yükselebilen ve onun kadar alçalabilen başka bir varlık yoktur.
Bir insanın sizi ne kadar sevdiğini gösterdiği ilgiden, girdiği riskten ve verdiği mücadeleden anlarsınız.
“Kula minnet eylemem” kitabından