Türkiye’nin her tarafından AKP’ye habersiz üye yapılma haberleri geliyor. AKP Yenişehir İlçe Teşkilatı’nda hem AKP’ye hem de CHP’ye üye otuzun üstünde isim tespit edildi. AKP’ye kendi bilgisi dışında üye yapıldığını söyleyen CHP’li Onur Cingil hukuk mücadeles başlattı.
Türkiye genelinde 57 bin kişinin hem AKP hem de CHP üyesi olduğu anlaşıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CHP Genel Merkezi’ne gönderdiği ve Türkiye genelinde hem CHP’ye hem Ak Parti’ye üye olanların isimlerinin yer aldığı listede, Yenişehir’den de otuzun üstünde isim var.
Siyasi Partiler Kanunu’na göre, ‘Kimse aynı zamanda birden fazla partinin üyesi olamaz. Aksi halde üyelik sıfatı bu siyasi partilerin hepsinde birden sona ermiş sayılır’ hükmünden yola çıkılarak, üyeliklerine son verilen CHP üyesi Yenişehirli Avukat Onur Cingil, hukuk mücadelesi başlattı.
Ayrıntı Gazetesi sahibi Hüseyin Şentürk’ü ziyaret eden ve Yenişehir AKP İlçe Teşkilatı tarafından kendi isteği ve bilgisi dışında üye yapıldığını belirten Cingil, bunun bir skandal olduğunu söylerken, dilekçesinin, CHP Merkez Yürütme Kurulu tarafından kabul edilip üyeliğinin iade edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Onur Cingil; “Partimdeki bu gelişmeden sonra, Cumhuriyet Başsavcılığı’na TCK Md. 204 yani Resmi Belgede Sahtecilik suçu ile TCK md. 281 Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan hem AKP Genel merkezini hem de Yenişehir ilçe teşkilatı hakkında suç duyurusunda bulundum. Son olarak, bu hafta konu ile ilgili olarak Maddi ve Manevi Tazminat davası da açacağım”dedi.
Yenişehirli Avukat Onur Cingil’in konuyla ilgili açıklaması şöyle:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09.11.2012 tarih ve C.02.0.CBS.0.01.02.04/1376 sayılı yazısı ile son dönem Türk Siyasi tarihine damgasını vuran en önemli olaylardan biri olan “Sahte Üye” skandalı ile ülke çapında yaklaşık 60.000 Cumhuriyet Halk Partisi üyesinin AKP’ye hukuka, kanuna ve usule aykırı olarak kaydedildiği ortaya çıkmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir hukuk devleti olduğunun unutulduğu bu dönemde, hukuka aykırı birçok eylem ile kitleleri yıldırma gayretinde olan iktidar partisi, bu olay ile emsali zor görülür bir skandala daha imzasını atmıştır.
İktidar partisi, ülke çapında 10 yıldır sürdürdüğü politikaları çerçevesinde, gerçeklerden uzak beyan ve rakamlar ile Türk Milletini kandırmakta, uyguladığı baskıcı politikalar ile bireyin özgürlüğünü yok etmektedir. İktidar partisi yetkilileri, bu politikalarını icra etmeye o denli alışmıştır ki, bireyin Anayasal hakkı ve özgürlüğü olan “siyasi partiye üye olma hakkını” gasp etmiş, on binlerce Cumhuriyet Halk Partisi üyesini kendi üyesi olarak kaydetmiştir. AKP bu skandalında, üye yapamadığı bu ülkenin ilkeli insanlarını, TÜRK CEZA KANUNU’NUN 204. MADDESİNE MUHALEFET EDEREK “RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK” SUÇUNU İŞLEYEREK üye yapmıştır.
Bu konudan muzdarip olan vatandaşlardan biri de maalesef ki benim. Hayatım boyunca, AKP’ye üye olmak şöyle dursun, AKP’nin herhangi bir il, ilçe veya belde başkanlığının önünden geçmişliğim dahi olmamasına karşın, adı geçen suçu birlikte işleyen AKP Yenişehir İlçe Başkanlığı ve AKP Genel Başkanlığı yönetici kadrosu ve sorumlu kişileri, şahsımı, kendi iradem dışında, sahte düzenlenen üye formu ile ve “imzamı taklit etmek suretiyle”; 04.04.2007 tarihinde ve 16160001945 üye sıra no ile AKP’ye üye yapmıştır. Şunu önemle belirtmek isterim ki, bu yapılan sahtecilik kesinlikle masum bir eylem değildir; buradaki sorumlu kişiler bu eylemleri ile yukarıda belirttiğim kanun maddesi çerçevesinde çok vahim ve büyük çapta bir suç işlemiştir.
Peki, Türk Milletinin ve Yenişehir Halkının temiz yürekli, iyi niyetli insanları, mütedeyyin kitlesi bunun anlamı nedir? Bu yapılan eylem, hangi din ve ahlak kurallarına uygunluk gösterir? Herkes bilmelidir ki, bu durumun tek bir anlamı vardır: İktidar partisinin ve onun sorumlu yöneticilerinin, din ile ahlak ile devlet terbiyesi ile millet ile hiçbir ilgisi yoktur ve hiçbir zaman da olmamıştır. Bu sahtekârlığın failleri, ülke çapında işlenen bu büyük çaptaki suçu işlediklerini, korkmadan ve derhal itiraf etmelidir.
Bu olayın takipçisi olmak için, bu skandalı tüm halkımıza göstermek için, hukuksuzluğa karşı durmak için, AKP’nin yarattığı sahte üye skandalını ortaya çıkarmak için, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kanalı ile Yenişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na 23.11.2012 tarihinde suç duyurusunda bulunduğumu bildiririm. Görev şimdi bu ülkenin Cumhuriyet Savcılarındadır.
Yorumlar kapalı.