“Ateş düştüğü yeri yakar.” atasözünü belki de bu kadar derinden hissettiğimiz nadir günlerden geçiyoruz Yenişehir’de.
Haberlerde görürdük hep. Oysaki bu kez…
Şanlı bayrağımızın asılı olduğu, önüne resmî araçların ambulansla beraber geldiği evlerden biri bizim ilçemizdeydi geçen hafta.
O ev; belki arkadaşınızın, belki komşunuzun, belki bir akrabanızın eviydi bu sefer. “Daha geçen gün konuştuk.” diyen gözü yaşlı arkadaşlardan biri sizdiniz bu kez.
Geçen bayram görüşmüştük, diyen kuzenlerden biriydiniz bu sefer. Acı feryatları duyan ve hıçkırıkları feryatlara karışan komşulardan biriydiniz bu kez.
İnşallah haber doğru değildir, diye içten içe dua edenlerden biriydiniz belki.
Başkalarının sosyal medya hikâyelerinde gördüklerimiz, bu kez bizim hakikatimiz oldu. Yenişehir doğumlu Şehit Hava Pilot Binbaşı Serdar USLU…
Kendi hayatının kahramanı olabilmek başkalarının kahramanı olmaktan daha zordur. Serdar, kendi hayatının kahramanı olabilmeyi başarmış bir insandı.
Ortaokul ve lise yıllarından itibaren askerî pilot olmayı hedeflemiş, liseden hemen sonra Hava Harp Okulunu kazanmış ve ülkemizde yaşanan pek çok olaya rağmen pilot olabilmiş, üniformasını her daim tertemiz taşımış, sayısını bilmediğimiz kadar ülkede bayrağımızı göklere çıkarmış bir insandı.
Kullandığı o dev uçağın önünde anne ve babasıyla bir fotoğrafını hatırlıyorum Serdar’ın. Kardeşiyle fotoğraflarını anımsıyorum. Ne büyük bir gurur… Anne ve babasının göğsünü kabartan bir evlat… Kardeşiyle gurur duyan bir ağabey… Ortaokul ve lise arkadaşları tarafından her daim efendiliğiyle, zekasıyla anılan bir insan…
Atatürk’ün yolunda, kıvançla anılan bir vatanseverdi Serdar.
Arkadaşımızın kıymetli eşi, Serdar’ı anlatırken bir gün evladına “Senin baban bir kahramandı.” diyecek. Bir film sahnesinde, bir kurguda, bir hikâyede değil de hakikatin içinde söyleyecek bu cümleyi. Yaşamın içinde… Yaşam birileri için “olağan” akışında devam ederken…
Ruhun şad olsun Binbaşı Uslu. Komutanım, mekanın cennettir. Kenan Hoca’ya, İlhan Hoca’ya selam götür YEGAL mezunlarından.