“Yandaş medya” kavramı dilimize iyiden iyiye yerleşmiş durumda.
Bu unvana sahip olanlar hakkında enine boyuna konuşabilmek için sosyoloji, psikoloji ve psikiyatri alanında uzman olmak ve bu görüşleri bilimsel temelde ele almak gerekse de böyle bir uzmanlığım olmadığından konuyu gözlemlerle değerlendirmek istiyorum.
Kısaca bahsetmek gerekirse “çalışma esas ve usülleri” temel olarak aynı olan “Yandaşların” en belirgin özellikleri koşulsuz itaat ve sınırsız yalakalık…
Kantarın topuzunu kaçırırcasına ve birbiri ardına sıralanan övgü cümleleriyle kurgulanmış bir yayın politikası.
Karşılığında elde edilen ise;
“Büyük Usta”nın takdirine mashar olmak ve daha da önemlisi maddi kaynaklardan nemalanmak…
Temel ilke: “Büyük Usta”ya hiç bir koşulda toz kondurmamak,
O’na yapılan eleştirilere O’ndan önce ve mümkünse O’ndan daha şiddetle yanıt verebilme gibi reflekslere sahip olmaktır.
“Usta”nın kim olduğu da önemli değildir,
Bugünün ustasına veya geleceğin muhtemel ustalarına da benzer şirinliklerle yakın durmakta fayda vardır.
Hatta geleceğin “Usta” adayları size yeterli güvenceyi vermişlerse mevcut “Usta”yı defterden silmeniz ve O’na karşı topyekün kahramanlığa girişmeniz, göle çalınan mayanın tutmasını beklemeniz gerekebilir.
Tutmazsa,
Eski günlere dönmenizde bir sakınca yoktur.
Bu, dönüşler geçmiş yıllarda defalarca yapılmıştır zaten…
Dünün yandaşı ve bugünün en sıkı muhalifi olabilirsiniz.
Yarın tekrar dönüp, kaldığınız yerden ve daha da şiddetli bir yandaş olmamanız için hiçbir engel yoktur.
Çünkü “Yandaşlık” geri kazanılması en kolay ve en kabul edilebilir niteliklerden birisidir.
Ancak şunu unutmamak gerekir.
Yazımın başlığı olan “İktidarın gizli yandaşları” bunlar değildir. Bunlar okur-yazar olan her birey tarafından kolayca ayırt edilebilirler.
Gizli yandaşlar ise sessiz çalışırlar.
Büyük Usta’nın talimatları doğrultusunda hareket ederler.
Sanılanın aksine Ustayı övmezler, yaptıklarını abartarak yansıtmazlar.
Buna rağmen yandaşlardan daha çok kazanırlar,
Malzemeleri çoğunlukla muhalefet partileridir.
Gizli yandaşlar muhalefet sevicidiler.
Muhalefetin güçsüzlüğünü sürdürmesi amacıyla görevlendirilmişlerdir.
Okşarlar,
Muhalefeti temsil edenlerin, zaaflarını, eksikliklerini veya acizliğini fark edememesi amacıyla konuşurlar, yazarlar, çizeler…
Kimi zaman muhalefet partilerinin “Büyük Ustayla” ilgili ipe sapa gelmez eleştirilerinden övgüyle söz ederler.
Takdir gören ve yaptığının muhalefet olduğunu sanan acizler, asıl yapması gereken muhalefeti yapamaz, yaptığını yeterli görür.
Gizli yandaşları okuyanlar, muhalefetin “Büyük Ustayı” zora soktuğunu düşünmelidir.
Amaç bellidir:
Muhalefetin dozunun bu seviyede korunması gerekmektedir.
Bu tarz muhalefete can kurbandır…
Yorumlar kapalı.