Yenişehir Kirazlıyayla Köyü'ndeki maden yatırımına karşı çıkan gruplara, bazı köy sakinlerinden ilk tepkiler yükselmeye başladı. Yatırıma karşı çıkan grupların köyü ikiye böldüğünü, huzuru bozduğunu söyleyen köy sakinleri, "Kendileri gibi düşünmeyen komşularımıza hakaretler ediliyor, evleri taşlanıyor. Yatırımı engelleme çabalarının arkasında 'arazi satışı' konusu var. Bizler ise devletimizin aldığı kararları saygıyla karşılamaya devam edeceğiz" diye konuştular.
Kirazlıyayla sakinleri, çektikleri videolarda köylerinde olup bitenleri şöyle anlattılar:
"İnsana Değer Vermeyen Ağaca Nasıl Değer Verir?"
ZEHRA OMUT (66): "Maden 10 senedir çalışıyor. Şafak geldi ortalığı bulandırdı. Hep gelip, 'Şu olacak, bu olacak' diyor. Niye böyle yapıyorlar? Bu köyü bunalttı. Bütün köylü bizim üstümüze yürüdü. Evime saldırdılar, taş, topaç, sopa… Camlara kapılara vurdular. Bir insan insana değer vermezse, ağaca değer verir mi? Bundan hayır gelmez."
"Kirazlıyayla'da komşular birbirine düştü"
HASAN ZEYBEK (60): "100-150 seneden beri işleyen bir maden. 70'lerden beri burada çalışanların ne öldüklerini, ne de hastalandıklarını duyduk. Bunlar da yaygara yapıyorlar, bunlar hikâye. Ben 60 yaşımdayım. Kimsenin öldüğünü duymadım. Şafak denen bir kadın çıktı piyasaya, ortalığı karıştırdı, köyü böldü, kardeşi kardeşe, insanları birbirine düşürdü. Yine gelmiş geçenlerde yine konuşma yaptı. Kaymakam geldi, muhtarı çağırdı yanına, miletle görüşme yaptı, orada da izah etti bu millete. Ama aşağıya inince herkesin beyni değişiyor, Şafak'ın sözleriyle hareket ediyorlar. Bir de çevreciler midir ne onlar var. Birçok şey dönüyor bu işin içinde. Biz burada devletin ve şirketin kendi aralarında yaptığı anlaşmaya karşı gelemeyiz. Arada devlet var. İddialar ortaya atılıyor. İnsanlar lekeleniyor, iftira atılıyor. Kanıtlasınlar. Devletin hukuku, hâkimi, savcısı var, git şikâyet et. Sadece fitne. Ben köyümü seviyorum. Madenin dibinde evim var. Ne zehir gördüm ne bir şey."
Mesele tarla satışı meselesi mi?
RIDVAN CANBAZ (60): "Tarlalarını satmak için uğraşıyorlar. Onları da satamayınca, sopalarla hareket yapıyorlar. Muhtarın camına kapısına vuruyorlar. Köyümüzün odun ihtiyacı her sene ormandan kesilip köyümüze ücret karşılığı satılmaktaydı. Madenin kestiği 3-4 ağaca isyan etmiyorlar. Bunların amaçları, orada arazisi bulunanlar yüksek fiyatla satsınlar diye… Bir taraftan da muhtar gitmedi diyorlar. Muhtar kanun adamı. Her türlü olmayacak toplantılara, yasak olan şeylere gitmek zorunda değil. Ama Şafak Hanım, bunları her türlü aşıladı. Ellerine sopa verdi, halkın üzerine yürüttü. Ellerinden gelse, toplantıya katılmayanları dövecekler. Şafak Hanım'ın gelmesiyle köyümüz ikiye bölündü. Herkes şu an birbirine düşman. Baba oğlunu tanımıyor, amca dayıyı tanımıyor, yeğen kardeşini tanımıyor, annesini babasını tanımıyor. Köyümüz önceden gayet iyi ve huzurluydu."
"Evleri taşlıyor, hakaretler ediyorlar"
EFRAİM ZEYBEK (66): "Bizim köyümüzde bu maden 40 senedir çalışıyor. Önceki iki muhtar zamanında çalıştı. Bu muhtar alalı bir sene oldu. Şimdi, 'Madeni istemiyoruz' dediler. Bunu araştırdığımız zaman, madenciler başka bir taraftan 2 tane tarla aldılar, arazilerine dayalı. Bu tarlaları alınca öbür taraftakiler, madenin altında tarlalar var, o tarla sahipleri milleti coşturdu. Dışarıdan bazı kişiler geldi. Şafak Erdem diye bir kadın. Bu köyümüzü iyice karıştırdı. Hiç tanımadığımız bazı kişiler geldi. Bunların içinde CHP'den milletvekili getirdiler. Biz durduracağız bilmem ne dediler. Milletin beynini iyice yıkadılar. Zannettiler ki, devletin verdiği kararlara karşı çıkacağız. Devlet köylüyü düşünür. Yıllardır yoktu da, şimdi mi çıktı. Bu çalışma esnasına gelince, köyümüzden bazıları yine buna karşı geldiler. Mezarlığımız etrafına duvar çevrilirken, buna da karşı çıktılar. Hayvan girmesin diye böyle bir şey yaptılar. Buna bile karşı çıkıldı. Muhtar, niye gelmiyormuş… Bu muhtarın hiç bir yerde imzası yok. Bundan önceki muhtarların imzaları var. Kaymakam Bey'i dinlediği için muhtara karşı çıkıyorlar. Kaymakam Bey, 'Şu kanun dışına çıkmayacaksın, bu kanunlar çerçevesinde hareket edeceksin' talimatı veriyor. Bunlar da, 'Vay sen madenciyi savunuyorsun, vay madenci ne derse onu yapıyorsun' diyorlar. Evini taşlamaya kalktılar. Yuhluyorlar. Evine gidip hakaretlerde bunuyorlar. Gerçekten çok sabırlı bir muhtarımız var. Herkes bunlara dayanamaz. Bu dayanıyor. Vallahi, çok diyeceklerim var, ama ne diyeceğimi bazen unutuyorum. Şafak Hanım köyümüzü iyice karıştırdı. Yenişehir'de, köyde mitingler yaptı. Neymiş, 'Çanakkale'deki altın madenlerini biz kapattırdık' diyor. 'Manisa'daki madenleri biz kapattırdık.' Araştırdık, Manisa'daki, Çanakkale'deki madenler çalışıyor. Hemen olup bitecek sanıyorlar. Devletimizin kararına saygı duyacağız. Burada bir siyasi oyunlar var. O oyunlarla köyümüzü ikiye böldüler. Gitmeyenlerin evlerine taşlıyorlar, hakaret ediyorlar. Böyle şeylere meydan vermemek için herkes aklını başına alacak. Devlete karşı gelinmez. Devlet o madenciyi de köylüyü de düşünür. Ben 70 yaşıma yaklaşmıştım, devletin bir köyü ezdiğini görmedim."
"Kendilerinin tarafından olmayanları dışlıyorlar"
SALİM ZEYBEK (72): "Bu maden en az 70'li yıllardan beri çalışıyordu. Emekli olanlar oldu. Tekrar bir şirket geldi. Bir kadın vardı, Şafak denen bir kadın, geldi bu milletimizin aklını çeldi, ayaklandırdı, ikiye böldü. Taraf olmayanları dışladı. Bu arada iki komşunun yeri satıldı. Madene yakın arazi sahipleri burada bir hasetliğe düştüler. İstediler ki, onların tarlalarının tarafında işletme kurulsun. Başladılar, muhtara hakaret etmeye. Burada vatandaşını zehirletir mi devlet. Hemen el koyar işletmeyi durdurur. Madenciler her tarafa başvurmuş, sağlık uzmanları gelmiş, araştırılmış, bize zararı olmaması şartıyla görüş birliğine varılmış. Şafak denen kadın milleti boyuna ayaklandırıyor. Hem devlete karşı, hem köylümüzü birbirine karşı düşürmeye teşebbüs. Köylümüz bundan çok rahatsız. Komşu komşuya selam vermemeye başladı. Evlerini taşladılar. Muhtarın evlerini taşladılar. Onun karşısındaki garip komşumuzun evini taşladılar. Devlet bu işe el atıp, buradaki sorun kanuni yoldan çözülsün. Bu haset ve fesatlık ve buradaki ikilik. Şafak denen kadın kimse, devlet bunun hakkında ne işlem yapacaksa, buna ele alsın. Bu kadının kim olduğunu biz de öğrenelim. Bu milleti birbirine düşürüyorlar. Bunlar devlete karşı algı harekâtı yürütmeye çalışıyorlar. Bu kadın oyuna getiriyor bizim insanlarımızı. Ben 70 yaşında adamım. Komşularımızın birbirine düşmesinden rahatsızım."