Evet, 7 Haziran günü önümüze bir sandık geldi.
Ve biz o gün bir irade beyanında bulunduk.
Bir karar verdik.
Bir seçme yaptık ve bir şeyi kabul edip diğerlerini reddettik.
*
AKP tam on üç yıldır yaptığı gibi bu seçimlerde de seçmenin iradesini teslim almak istedi,
Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yasaları ihlal etme pahasına gösterdiği çaba,
Gerekse, devlet imkanlarını kullanarak yürüttüğü seçim kampanyası,
AKP’yi yeniden iktidar yapmaya yetmedi.
Sonuçlarla ilgili söylenebilecek ilk tespit:
AKP’nin iktidar yıllarının bittiğidir.
Bu seçim sonuçları,
AKP için muhalefet döneminin başlangıcı sayılmalıdır.
Bunun bir diğer ifade ediliş şekli ise
AKP’nin 2023 rüyasının sona ermesidir.
Bu sonuçlar, on üç yıllık AKP iktidarının sorgulanmasının,
Hesap sorulmasının da önünü açmaya yeter sonuçlardır.
*
CHP açısından 2011 seçimlerinden farklı bir sonuç çıkmadı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü gayreti ile yarattığı fırtına ve ekonomi ağırlıklı seçim beyannamesi, beklenen sonuçları getirmeye yetmedi.
CHP ile ilgili yapılan değerlendirmeler içinde olan ve “sürprizlere gebe “olarak özetlenen seçim tahminleri tutmadı.
CHP’nin birkaç yıldır sürdürdüğü ülkenin gerçek gündemine dönük politikaları, beklenen oy artışını getirmedi.
Bu sonuçlar, CHP içinde bir türlü kurulamayan birlikte çalışma ortamında eksikliklerin devam ettiğine işaret ediyor olması kadar,
Halkla buluşmanın, seçim dönemlerinde yapılmaya çalışılmasının yeterli olmadığını da gösterdi.
Genel merkez yönetimi, parti ile birlikte olabilecek bütün unsurları bünye içine dahil etmeye çalışmasına rağmen, teşkilatlar ısrarla bildiklerini okumaya devam etti.
Kılıçdaroğlu, kendi örgüt yapısı dışında herkese bir şeyler anlattı ama teşkilatların direncini kırmayı başaramadı.
*
Ne yapılmalı?
Parti örgütlenmesi bütünüyle gözden geçirilmeli, gerekirse üye yapısı yenilenmelidir.
Bunlar yapılırken parti içi demokrasi çalışmalı, demokratik işleyiş sağlanmalıdır.
Var olduğu bilinen antidemokratik tüzük hükümleri değiştirilmelidir.
Bu yapılanmaya paralel olarak parti içi eğitim çalışmalarına başlanmalı ve her kademede görev yapan insanlara parti politikaları kavratılmalıdır.
CHP il ve ilçe örgütlerinin görevleri parti lokalinin açık tutulmasını sağlamakla sınırlı olmamalı, bulundukları merkezlerde etkin bir güç haline getirilmelidir.
Çevresinde olup bitenlere duyarsız ve teslimiyetçi teşkilat yapılanmasıyla bir yerlere varılmayacağı açıktır.
Muhalefet anlayışı genel başkanın grup toplantılarında yaptığı konuşmalardan ibaret sayılmamalı hayatın her alanında kendini hissettirmelidir.
Aksi halde parti olunması ve sonuç alınması mümkün olmayacaktır.
CHP teşkilatlarının karakteri haline gelen, seçimden seçime çalışma anlayışı değişmeli ve siyaset her gün yapılan bir şekle sokulmalıdır.
CHP tüm örgütleriyle her gün, her saat yaşamın içinde kalabilmelidir.
Ancak böyle olması halinde, yaşamın içindeki insanların sorunlarına ve çözümlerine dâhil olabilir.
Büyümenin başka yolu yok.
