Hırsızlığın suç olduğunu söylemeye gerek yok.
Ya hırsızlık malı kullanmak, almak, satmak?
O da suçtur. Hele bu işi bilerek ve isteyerek yapmak hırsızlığın kendisi kadar büyük bir suçtur.
Çalınan şey, bir eşya, ya da para gibi maddi değerlerle ölçülen bir şeyse, daha sonra yerine konma olasılığı vardır. Biraz üzülseniz de zamanla unutulur.
Çalınan ya hayatsa, yaşanabileceği halde yaşanamamış günler ise nasıl yerine konabilir?
Bir karanlık örgüt, ucu Okyanus ötesindeki Pensilvanya’daki bir çiftliğe, oradan da CIA adlı suç organizasyonuna uzanan bir örgüt işbirliği ile binlerce insanın yaşamlarını çaldıysa, onların dost ve yakınlarını acılara boğduysa, kaybolan yaşamlar nasıl yerine konur?
Pırıl pırıl insanlar atılan iftiraları onurlarına yediremeyip kafalarına kurşun sıktıysa, yaşlı ve hasta iken yapılanlara daha fazla dayanamayıp aramızdan ayrıldıysa, yüzlercesi zindanlara doldurulup 5-6 yıl gibi süreleri tek başlarına karanlık ve rutubetli hücrelerde geçirdilerse, bir kısmı orada yaşamını yitirip aramızdan ayrılarken, önemli bir kısmı onmaz hastalıklara yakalanıp doktora görünme olanağı bile bulamamışsa, bir kısmı doğan çocuklarına sarılamamışsa, oğlunun kızının mutlu günlerinde yanında olamadıysa, ya da en sevdiği kişinin cenaze törenine katılamasa, en iyimser şekilde elleri kelepçeli olarak cenaze törenine gittiyse, en sevdiği insana ölmeden önce sarılamadıysa…
Bütün bunları yeniden yerine koyabilir misiniz?
Alınamamış rütbeler, gelinememiş makamlar, yazılamamış yazılar, verilememiş konferanslar, yapılamamış ameliyatlar, çıkılamamış seyahatler, gidilememiş tatiller, yenilememiş aile yemekleri yerine konabilir mi?
Bir hırsızlık şebekesi “üst akıl” denilen büyük haydudun denetiminde insanlardan yerine konamayacak şeyler, yaşanmamış hayatlar çaldı. Bir başkası da hırsızlık malını kullandı.
İnsanlardan çalınanlara el koyup başkalarına verdi. Başka birileri yükselemeyecekleri rütbelere yükselip gelemeyecekleri makamlara geldiler. Ulaşamayacakları koltuklara kuruldular. Asla yürüyemeyecekleri yollardaki engelleri kolayca aştılar.
Birileri onur ve yaşam hırsızlığı yaptı, suç ortakları çalınan onurların ve yaşamları paraya, makama, iktidara dönüştürdü.
Hırsızlık malı alıp satanlar şimdi “hırsızları yakaladık” diye hava basıyor.
Geçen yıl bugünlerde “hırsız yakaladık” diyenler, yıllarca onur ve yaşam hırsızlığı yapmıştı. Şimdi “hırsız yakaladık” diyenler ise hırsızlık malını paraya, makama, iktidara dönüştürmüştü.
Bugün kimin nerede olduğunun önemi yok.
Geçen yıl bugünlerde Silivri zindanlarında olanlar şimdi özgür. Onurlu insanları Silivri zindanına dolduranların bir kısmı şimdi kendilerinin inşa ettiği Silivri zindanında.
Yakın bir gelecekte hırsızlık malını paraya, makama, iktidara dönüştürenlerin de Silivri zindanına gitmeyeceğinin garantisi yok…
Yorumlar kapalı.