Dört günlük bayram tatili sona erdi. Bayramın tatlı telaşı sona erip yeniden gerçek yaşamla yüz yüze gelince bambaşka bir ülke ile karşılaştık.
Tatil süresince daha az gazete okuyup, daha az TV haberi izledik. Ne var ki birdenbire ülkemizin yangın yerine döndüğünü fark ettik.
Bir gerçek var ki ülkemiz bu duruma 4 günlük tatil sırasında gelmedi. AKP iktidarı bizi adım adım bu duruma sürükledi.
“Komşularla sıfır sorun” diyerek başlatılan maceracı ve güdümlü dış politika, komşulara sıçratmak istediğimiz terörü kapımıza dayadı. Öte yandan “analar ağlamasın” diyerek geliştirilen “açılım” politikaları ile PKK terörü büyük şehirlere, mahallelere kadar girdi. Terör örgütü bir yandan yaralarını sarıp lojistik desteğini tamamlarken en iyi yetişmiş elemanlarını şehirlere indirdi.
Öyle bir an geldi ki AKP iktidarının ABD desteği ile besleyip büyüttüğü IŞİD adlı terör örgütü tüm bölgeyi tehdit ederken PKK’nın Suriye kolu PYD örgütü ile cephe cepheye geldi. Dünya çapında IŞİD eylemlerine karşı başlatılan propaganda ve “açılım” politikaları sayesinde PKK bir anda kendini Türkiye’nin müttefiki zannetmeye başladı. İşi Türkiye’den silah desteği istemeye kadar vardıran PKK yandaşları oldu.
PKK’nın 30 yıldır dağlarda savaş tecrübesi olduğunu düşünen safdiller Suriye sınırını geçerek PKK saflarında çarpışmaya gidecek kadar heyecanlı idiler. Ne var ki karşılarında Batılı istihbarat güçleri tarafından çok iyi yetiştirilip eğitilmiş kuvvetler vardı. Arazi yapısı da PKK’nın alışık olduğundan farklı idi.
TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri) ise yıllar sonra ilk kez AKP iktidarından bağımsız bir strateji geliştirerek “iti ite kırdırma” politikası ile PKK ve IŞİD militanlarını karşı karşıya bıraktı. Kısa sürede Ayn El Arap (Kobani) bölgesini ele geçirip orada bir PYD devleti kurma rüyası görenler ağır bir yenilgi aldılar.
Daha birkaç gün önce Türk askerini taşlayanlar “Yetiş Türk askeri. Bizi kurtar” diye bağırmaya başladı. Bekledikleri destek gelmeyince de ülkeyi bir uçtan bir uca yangın yerine çeviren sokak eylemlerini legal siyasi partileri üzerinden başlattılar.
Şimdi her taraftan yanmış araba iskeletleri, yakılıp yıkılmış dükkanlar, banka otomatları fotoğrafları geliyor. Bu manzara artarak devam edeceğe benzer. Ancak sonu PKK için de AKP için de hüsran olacak.
PKK ve AKP el ele vererek “açılım” adı ile bugünleri hazırladılar. Şimdi iki taraf da birbirinden şikâyetçi.
Türkiye’yi acılı, sancılı günler bekliyor. Dileğimiz bu kör savaşın kardeş kavgasına dönüşmemesi. Tek tesellimiz ise bu kör savaşın sonunda ikisinden de kurtulacak olmamız.
Yorumlar kapalı.