Dünya artık beden gücüne dayalı emek temelli değildir, bilgi temellidir. Zenginlik için gerek duyulan sermaye varlıklarının yerini bilgi almıştır. Günümüz toplumunun gelişme yakıtı bilgidir. Bilgi olmadan büyük işler başarılamaz.
Bilgi başarıdır, zenginliktir, güçtür, mutluluktur. Barış ve düzen bilgiyle sağlanır. Bilgi bizi iyi ve güzel olana, cehalet ise kötüye götürür.
Ne kadar çok bilirsek o kadar çok olgunlaşırız. “Bir tek şey biliyorum, o da hiçbir şey bilmediğimdir.”diyen Platon, hiç kuşkusuz yaşadığı dönemin en bilge kişilerindendi. En çok bilen, ne kadar az şey bildiğini herkesten çok iyi bilir. Belki de her şeyin yüzde birinin milyonda birini bile bilmiyoruz.
“Bir şeyi gerçekten bilmek, onu anlatmakla olur.” diyen de Platon’dur. Konusunu iyi kavrayan kişi, onu basit şekilde anlatabilir. Bildiğini öğretememek ya da hayata aktaramamak henüz o şeyi tam bilmemek demektir.
Bilmek ileriyi görmemizi sağlar. İleriyi görmek güçlü olmaktır. Bir kuruluşun sahip olduğu en önemli sermaye bilgili insanlardır.
Konfüçyüs, “Bilmediğini bilmeyen insandan uzaklaşın.”der. Çünkü öğrenmenin en büyük düşmanı, bildiğini sanmaktır. Bizi felakete sürükleyen, bildiğimizi sandığımız ama bilmediğimiz şeylerdir.
Bilgi gevezelik aracı değildir. Bildiklerini uygulamayan, bal yapmayan arıya benzer. “Bilip de yapmayana yuh olsun!”diyen Yusuf Has Hacib, bilginin kenar süsü gibi kalmasına tepki gösterenlerdendir.
Yarım bilgi tehlikelidir. Nietzsche, “Yarım bileceğine hiç bilme daha iyi.”der. İnsan, ne kadar az şey bilirse o kadar çok şey bildiğini sanır. Bilmediği bir şeyi biliyormuş gibi davranmak hastalıktır.
Ezberlemek bilmek değildir, sadece belleğine sunulanları korumaktır ve işe yaramaz çünkü ezberleyenler öğretemezler.
Sakıp sabancı der ki: “Her konuda bir şeyler bilin ama bir konuda her şeyi bilin. “ Bunun anlamı uzmanlaşmaktır. Uzmanlar, bir konu üzerinde yoğunlaşan, o konuyu ayrıntılarıyla hayata geçirebilen insanlardır. Her konuda her şeyi bilenler, okey masasında dördüncü kişiyi bekleyenlerdir.
Az bilen çok inanır. En çok inandıklarımız en az bildiklerimizdir. Korkunun kaynağı bilgisizliktir. Bilmeyenlerin güneşi bile karanlıktır.
Doğa, insanın bilme gücüne bir sınır getirmemiştir. Bilmemenin, öğrenmemenin bahanesi olamaz. Bilgi için tek anahtar soru sormaktır. Bilmediğinizi sorun.
Bildiklerinizin öğretmeni, bilmediklerinizin öğrencisi olun. Bin bilseniz de bir bilene danışın.
“Gölge Etme Başka İhsan İstemem” kitabından