Rütbesiz Başkumandan!(3)

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Muhaliflerin siyasi manevrası, gün gelecek ters tepecekti

Türk ordusunun 22 Temmuz’da başladığı stratejik çekilme harekatı, 25 Temmuz’da ordunun Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmesiyle tamamlandı.

Mustafa Kemal Paşa, umutsuzluğun kol gezdiği o günlerde çevresindekilere demişti:“

“Ordu ayaktadır, sağlamdır. Çok değil, 20-25 gün daha vakit kazanalım, onlara göstereceğiz, behemehâl tepeleyeceğiz!”

Ancak Ankara’da bir de “muhalefet” gerçeği vardı.

Ordunun geri çekilmesini, Mustafa Kemal’e hücum için fırsat kabul ettiler.

Hükümet karşıtı milletvekilleri “Ordu nereye gidiyor, millet nereye götürülüyor, bu harekâtın elbet bir sorumlusu vardır, o nerededir, bugünkü durumun gerçek yaratıcısını, ordunun başında görmek isteriz!” gibi çeşitli imalı konuşmalarda bulundular. Hatta Mustafa Kemal’in adını belirten de oldu.

Muhalifleri gibi, taraftarları da Mustafa Kemal Paşa’dan ordunun başına geçmesini istiyordu. Kurtuluş için tek çarenin bu olduğu, başka çıkar yol bulunmadığı kanısı yerleşmişti. Mustafa Kemal Paşa 4 Ağustos 1921’de Meclis Başkanlığına, Başkomutanlığı kabul ettiğini belirten bir önerge verdi.

Kimi milletvekilleri “Başkumandan” unvanına, kimileri de Meclis yetkilerinin devredilmesine karşı çıktılar.

Tartışmaların ardından, Sinop milletvekili Rıza Nur ve 8 arkadaşının imzaladığı yasa önerisi, Meclis Başkanlığına sunuldu.

Yasa şöyleydi:

“Ulusun ve ülkenin yazgısına doğrudan el koyan tek yüce güç olan ve Başkomutanlığı manevi kişiliğinde bulunduran Türkiye Büyük Millet Meclisi, aşağıdaki kayıtlarla Başkomutanlık görevini kendi Başkanı Mustafa Kemal Paşaya vermiştir.

Başkomutan, ordunun maddi ve manevi gücünü artırma ve yönetimini bir kat daha kuvvetlendirme konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisinin buna ait yetkilerini, Meclis adına fiilen kullanmaya yetkilidir.

Bu unvan ve yetki üç ay müddetle sınırlıdır.

Meclis, gerek gördüğü takdirde bu süreyi uzatabilir.”

Bu tasarı Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilerek 5 Ağustos 1921’de Mustafa Kemal Paşa “Başkomutan” unvanını aldı.

Meclis, iki yıl önce askerlikten istifa eden Mirliva Mustafa Kemal Paşa’yı Başkomutan seçmişti ama kanunda bir rütbeden söz edilmiyordu. Rütbe belirtilmeksizin, TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa olarak “başkomutanlık” görevini yürütecekti.

Mustafa Kemal Paşa, başkomutan olduktan sonra kürsüye geldi. Kendinden emin ve çok kararlı biçimde şöyle dedi:

“Milletimizi esir etmek isteyen düşmanları mutlaka mağlup edeceğimize olan emniyet ve itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır. Bu dakikada, bu tam güvenimi hem yüksek heyetinize hem bütün millete ve bütün dünyaya karşı ilan ediyorum.”

Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı’nın en bunalımlı döneminde olağanüstü yetkili başkomutan olarak ordunun, meclisin, milletin ve vatanın tüm sorumluluğunu üzerine aldı. Bir ölüm kalım savaşı öncesi, çok ağır bir yükün altına girdi.

Sonuçta; milletine verdiği sözü de tuttu… Çünkü o Mustafa Kemal’di…

Link: https://youtu.be/RI93L527O6M

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Rütbesiz Başkumandan!(3)
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.