Tüm Emeklilerin Sendikası Yenişehir Şubesi, geçen hafta yaptığı basın açıklamasında elektriğe art arda yapılan zamları eleştirildi ve enerji zamlarına yönelik başlattıkları imza kampanyasının, ne kadar haklı bir itiraz olduğu ifade edildi. Şube Başkanı Kamettin Baştürk tarafından yapılan açıklamada İktidar tekrar tekrar uyarıldı ve “Böyle olmaz. Bu zamlarla yaşanmaz. Evine ekmek alamayan emekli, bu elektrik faturalarını ödeyemez.” Denildi.
Açıklama özetle şöyle:
2025 Ocak ayında memur emeklileri aylıklarına yüzde 11.54, SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına yüzde 15.75 zam geldi.
Elektriğe ise 2024 yılı Temmuz ayında yüzde 38 zam geldi. 2025 yılının ilk ayında 1 Şubat’tan geçerli olmak üzere, eşi benzeri görülmemiş bir zam daha yapıldı. Öyle ki; önceki yıl, yıllık 5000 kw ve üzeri elektrik kullananlar 1 Şubat’tan itibaren yüzde yüzü aşan oranda elektrik tüketim bedelini zamlı ödüyorlar. Vatandaş, kullandığı ve bedelini ödediği faturadan dolayı bir sonraki yıl cezalandırılacağını bilmediği gibi, önceden bilgi verilmeden, hiç bir açıklama yapılmadan, adeta tuzak kurulmuş. Elektrikte tam bir soygun var. Bu akıl almaz, pervasız soygun yetmemiş, ilâve olarak 5 Nisan’da geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 25 bir zam daha geldi.
Değerli basın, sevgili halkımız: 230 kW kadar kullandığımız elektriğin maliyeti, kullanım miktarında değişmekle birlikte ortalama faturanın yüzde 19,1’i kadardır. Fatura bedelinin yüzde 10’nu vergi, yüzde 70,9’u dağıtım bedeli adı altında tahsil ediliyor. Aslan payı dağıtım şirketlerine gidiyor. Tam pervasız bir soygun var. İşte size özelleştirme!
Aslan Payı Dağıtım Şirketlerine Gidiyor
Elektriğe gelen zamlar, TÜİK’İN enflasyon hesabının ne kadar gerçek dışı olduğunu kanıtlar niteliktedir. Bir taraftan açlık sınırının altında aylığa mahkum edilen emekli, diğer taraftan elektrik zamlarında ki orantısızlık!…
Bunun anlamı; TÜİK’İN enflasyon hesabı, iktidarın emek ve emekli düşmanı politikalarını meşrulaştırma aracı olduğunu tereddütsüz kanıtlıyor. TÜİK; bilimde ve yaşamda karşılığı olmayan, siyasi iktidar güdümlü bir kurumdur. Başka bir açıklaması yoktur.
Elektriğe zam demek, iğneden ipliğe her şeye zam gelecek demektir.
Yeni gelen faturalarda devlet desteği özellikle belirtilerek, zam furyasına karşı oluşacak tepkileri yumuşatma amaçlıdır. Oysa devlet desteği tam bir aldatmaca ve propagandadır.
Elektrik kullanımı aylık 416 kW’tı geçtiğinde ise fiyatta indirim yok, bindirim var. Ama onu yazmıyorlar.
İmamoğlu operasyonu neticesinde anti demokratik rejime karşı son gelişen direniş eğilimlerinin gölgesinde, fırsat bu fırsat diyerek art arda zamlar sıralanıyor.
Tüm Emeklilerin Sendikası’nın, son uygulamalarla enerji zamlarına yönelik başlattığı imza kampanyasının, ne kadar haklı bir itiraz olduğu ortadadır.
İktidarı tekrar tekrar uyarıyoruz!
Böyle olmaz. Bu zamlarla yaşanmaz. Evine ekmek alamayan emekli, bu elektrik faturalarını ödeyemez.
Tekrar edelim. Elektriğe zam demek, her türlü mal ve hizmetlere zam demektir. Yani hayatımız daha da zorlaşacaktır.
Bu zamlar geri alınmalıdır. Özelleştirme devam ettikçe, halkın gırtlağına çökmede devam edecektir. Bu nedenle özelleştirmeler iptal edilmelidir. Özelleştirme zalime zulmetme fırsatı vermektir.
Ne iktidarda, ne de enerji şirketlerinde insaf yoktur.
Kamusal bir hizmet olan elektrik şirketleri kamulaştırılmalıdır. Bu soygundan kurtulmanın başka yolu yoktur.
